Haber bombardımanı altında yaşıyoruz. Sabah işe giderken radyodan haber dinliyoruz. Yol boyunca cep telefonundan haber takibi yapıyoruz. İş yerinde internetten son dakika haberlerini kaçırmıyoruz. Akşam olunca da ana haber bültenlerimiz var. Ekonomi haberleriyle beraber ana haber takibimiz sona eriyor. Ana haber bülteni bitince spor haberleri başlıyor. Spor haberlerinden sonra, siyaset haberleri için yapılan tartışma ve yorumları takip ediyoruz uzun uzun. Magazin haberlerini takip edenlere hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bir şey yazmaya değmez çünkü. Bu kısır döngü dönüp duruyor.
Haberci Melekler
Ülkemizde ve dünyada meydana gelen olayların takip edilmesine karşı değilim elbette. Bunları bu kadar abartmanın kimseye bir faydası olmadığı gerçeğini vurgulamak istiyorum sadece.
Haber bombardımanı altında unuttuğumuz haberler yok mu? Haber takibi hastalığı ile ilahi haberleri, peygamberler vasıtasıyla insanlara ulaştıran Cebrail bağlantılı bir yazı yazmak için biraz araştırma yapınca, “melek” kelimesinin Arapça’da “haberci” anlamına da geldiğini öğrendim.
Melekler kanatları olan varlıklar olarak bilinir tüm dünyada. Bazı İslam alimleri Melek diye bir canlının olmadığını, kastedilen şeyin Allah’ın melekeleri olduğunu belirtirler. Yaratıcının can alma işine (melekesine) Azrail denir. Yaratıcının seçtiği peygamberlerine vahyini iletme işine (melekesine) Cebrail denir. Yaratıcının tabiat olayları yönetme işine (melekesine) İsrafil denir. Bu yazının konusu bu tartışma olmamakla beraber, böyle bir açıklama notu düşme ihtiyacı hissettim.
İlahi emir ve yasakları (vahiy) getiren haberci Cebrail. Hava haberlerini kontrol eden Mikail. Ölüm haberini getirip can alan Azrail. Kıyametin kopuşunu ve yeniden diriliş haberini verecek olan İsrafil.
Haber takibi hastalığına yakalanmış bir ailede büyüyen çocuklar, ana haber bültenlerini sunan spikerleri çok iyi tanırlar. İlahi haberleri getiren Cebrail’i ne kadar tanırlar sizce?
Hava durumunu sunan spikerleri tanıdıkları kadar, hava olaylarını kontrol eden Mikail’i tanıyorlar mı?
Bütün bu koşturmaca ve hengameye son verip, Sur’a üfleyerek, kıyameti kopartacak olan İsrafil hakkında ne kadar bilgimiz var ki?
Adını bile duymak istemediğimiz, adını duyunca ürperdiğimiz bir haberci daha var. Azrail… Bu haber bombardımanı ile bizleri oyalayanlar Azrail’in getireceği “ölüm haberini” hatırlamamıza engel olmaya mı çalışıyorlar?
Meleklerin getirdiği haberleri dinlemeyip gündelik haberlerle “oyalanmak” şeytanın oyunlarından biri olmasın sakın?
Güne Odaklanıp Geleceği Unutuyoruz
Günlük haberler arasında kayboluyoruz hepimiz. Bugünün haberleri var hayatımızda sadece. Bugüne dair haberler arasında boğulan insanlar ne geçmişi anlayabilir ne de geleceğe yön verebilirler. Ne kendini kurtarabilir ne de çocuklarını.
Ana haber bültenini kaçırmayan bir baba, Cebrail’in getirdiği haberleri (vahyi) merak etmiyorsa, çocuklarına ne öğretecek?
Her akşam izlediği haberler hakkında uzun uzun yorum yapan insanlar, Cebrail’in getirdiği ilâhî haberler hakkında kafa yorup yorum yapmaya çalışsa, hayatını daha kolay düzene sokamaz mı?
Eğer çocuklarımız dünyadaki haberleri sunan spikerleri tanıyor, ancak Allah’tan haberleri getiren Cebrail’i tanımıyorsa, İsrafil suru üflemeden önce Azrail bize selam verirse, nasıl hesap vereceğiz?
Cebrail’in getirdiği haberlerle ilgilenmeyebilirsiniz.
Mikail’i tanımayıp hayata devam edebilirsiniz.
İsrafil’in birinci üflemesine göremeyebilirsiniz de…
Ancak Azrail’den kimse kaçamaz…
Azrail “Bitti!” haberini getirmeden önce Cebrail’in getirdiği haberlerle biraz daha fazla ilgilenmeye başlamak, “gündelik haber takibi” yapmaktan daha kârlı olur gibi geliyor bana.
Ne dersiniz?
Sait Çamlıca
Eğitimci – Yazar