2023 Seçim Notları

Günlük siyasi olaylarla ilgili pek yazı yazan biri değilim. Yazı yazmıyor olmam gündemi takip etmediğim veya notlar almadığım anlamına gelmiyor. Cumhuriyetin 100. yılında yapılan ve gelecek yıllarımızı etkileyecek olan 14 Mayıs – 28 Mayıs 2023 seçimlerine dair notlarımın bir kısmını, kişisel arşivimde kalmasın diye yazıya dönüştürdüm.

Siyasetin Arka Sokakları!

Siyaseti sadece medyada gördükleri ile yorumlayanlar, siyasetin arka sokaklarında yaşananları asla anlayamazlar. Kavga ettiğini sandıklarınızın dostluğunu, ekranda kavga edenlerin kapı arkasındaki ilişkilerini birçoğumuz bilmiyoruz. Farklı siyasi partilerde olup birlikte ihale takip edenlerden, bir sonraki seçimlerde yerini garanti altına almak için hareket edenlere kadar, birçok olay döner siyasetin arka sokaklarında.

1970’li yıllarda Süleyman Demirel’in Prof. Necmettin Erbakan’ı ziyaret edeceğini haber alan gazeteciler Erbakan’ın makam kapısında beklemeye başlarlar. Üniversite yıllarından bu yana Erbakan ile tanış olan Süleyman Demirel içeri girer girmez ‘Ben hem çok yorgun hem uykusuzum Necmettin! Arka tarafta biraz uyuyacağım’ diyerek arka odadaki kanepeye uzanır. İki saate yakın uyuduktan sonra kalkar ve elini yüzünü yıkadıktan sonra Erbakan’ın odasından ayrılır. Kapıda iki saattir bekleyen gazetecilere kısa bir açıklama yapıp yoluna devam eder. Ertesi gün gazeteler hangi manşeti attı bilmiyorum ama siyasetçilerin ekran hallerine bakıp dostlarınızı kırmayın. Bu seçimlerin kaybedenleri seçim yüzünden dostlarını kıran ve üzenlerdir. Kamera önünde kavga eden siyasiler, kamera arkasında beraber çay içip tavla oynuyor ve şakalaşıyorlar. Bu gerçeği anlayın artık. Farklı partilere oy veriyorsunuz diye insanları kırmayın, küsmeyin, kavga etmeyin.

Devlet Aklı!

Seçimlerden altı ay kadar önce Üsküdar’da çay içtiğimiz bir akademisyen, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kesin aday olacağını söylemişti. Nedenini açıklarken ‘Recep Tayyip Erdoğan kazansın diye’ bir cümle kurmuştu. Hatta cümlenin devamında ‘Kemal Kılıçdaroğlu devletimizin milli kanadına hizmet ediyor’ dedi. Bu yazıyı okurken sizin yaşadığınız şaşkınlığı bende yaşamıştım. Akademisyen arkadaşın yaptığı açıklamayı özetleyeyim.

‘Rusya – Ukrayna savaşı, aslında Rusya ve Avrupa arasında yaşanan bir savaştır. Bu gerçeği tüm dünya biliyor. Bu savaşta Türkiye kilit bir noktada. Tarih boyunca hep Rusya – Avrupa gerginliklerinin etkisi altında kalmıştır Türkiye. Osmanlı dönemi buna dahil. Böylesi tarihi bir dönmede Türkiye’nin ‘Devlet Aklı’ Recep Tayyip Erdoğan ile yola devam etme kararı verdi. Çünkü Rusya – Türkiye ilişkileri Erdoğan – Putin güveni üzerinden yürüyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimleri kazanması için karşısında zayıf bir rakip olmalıydı. Bu konuda Kemal Kılıçdaroğlu ikna edildi. CHP içerisinde Alman istihbaratı (BND) etkisinde bir grup var. O grubun CHP’yi ele geçirmemesi için Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyor Devlet Aklı. Aynı akıl Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday yapıp Recep Tayyip Erdoğan ile yola devam etme kararı aldı.’

Bu açıklamaların gerçek olup olmadığını kimse ispat edemez. Yaşanan olaylar ve elde edilen sonuçlar üzerinde yorum yapılır sadece. İnanıp inanmamak sizin elinizde. İYİ Parti lideri Meral Akşener ‘kazanacak aday’ istediği için masadan kalktığı halde iki gün sonra masaya dönmüştü. Meral Akşener’i o masaya döndüren güç aynı Devlet Aklı olabilir mi? YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan kendi adaylığını ilan ettiği halde adaylıktan çekilip Cumhur ittifakına dahil oldu. Devlet Aklı bu işin neresinde bilmiyorum.

Küskün AK Partililer Meselesi ve Celal Şengör

Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli iktidarı olma başarısını gösterdi Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan. Bu başarı tarihe geçecek bir başarıdır. Uzun süreli iktidarların doğruları kadar yanlışları da olur. Özellikle sosyal medya çağında siyaset yapılıyorken bu yanlışların bilinmemesi veya duyulmaması imkansızdır. Doğduğu günden veya çocukluğundan bu yana Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan dışında bir iktidar görmemiş çok büyük ve genç kitle var. Bu kitlenin kime oy vereceğini tahmin etme konusunda birçok insan yanıldı. Hep aynı kişileri görmekten soğumuş olan gençler alternatif olarak önlerine konan insanlara da güvenmediler. ‘Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermek için sandığa gittim ama resmine bakınca vazgeçip Sinan Oğan’a oy verdim’ dedi bana bir genç.

Ak Parti’ye oy veren önemli bir kitle Ak Parti’ye olan öfkesine rağmen oy verdi Recep Tayyip Erdoğan’a. Cumhurbaşkanına verilen oy ile Ak Parti’nin aldığı oy arasındaki farkın sebebi bu öfkedir. Başka bir ifadeyle hem eleştirip hem oy verdiler Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a.

Seversiniz veya sevmezsiniz, Prof. Celal Şengör Türkiye’nin yetiştirdiği saygın ve sempatik bilim adamlarından birisidir. Prof. Celal Şengör, yıllar önce Kemal Kılıçdaroğlu ile yediği bir yemeği anlatmıştı. O konuşmayı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde çok kullandılar. O eski konuşmasında Prof. Celal Şengör özetle şöyle diyor; ‘Kılıçdaroğlu ile yemek yedim. Yanından ayrılırken çok üzüldüm. Atatürk’ün partisi CHP’nin başında böyle bir adam varsa yazık bize. Biz seçiyoruz, biz de aptalız’

Aynı Celal Şengör 14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde, kendisinin Sinan Oğan’ı destekleyeceğine dair sosyal medyada paylaşımlar yapılınca bir video ile Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini açıkladı.

Bu konuyu bu yazımda işlememin sebebi, Ak Parti’yi eleştirdiği halde Ak Parti’ye oy verenlere koyun sürüsü muamelesi yapan kesime cevap vermektir. Ak Parti’ye oy verenlerin önemli bir kısmı Ak Parti’yi eleştiriyor. Prof. Celal Şengör gibi bir bilim insanı eleştirdiği kişiyi destekleyeceğini açıklayınca koyun demeyenler, Ak Parti’yi eleştirdiği halde destek verenlere neden koyun diyorsunuz? Bu konuyu konuştuğumuz bir arkadaşım ‘Onlar kendi kötülerine sahip çıkıyor da biz neden kendi eleştirdiğimize sahip çıkmayalım?’ demişti.

Tarikatlar ve Siyaset

Seçim sürecinde bazı tarikatlar kimi destekleyeceklerini açıkladılar. Süleymancılar ve bazı Nurcu gruplar Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini ilan ettiler. Süleymancılar, her zaman olduğu gibi resmi yoldan bir açıklama yapmadılar. İsmailağa ve Menzil cemaati Recep Tayyip Erdoğan’a destek vereceğini açıkladı. Cemaat ve tarikatlara karşı olduğunu iddia eden CHP kanadı bile kendilerine destek açıklaması yapan cemaatler aleyhinde bir açıklama yapmadı. Keşke hem Ak Parti tarafından hem CHP tarafından, cemaat ve tarikatlara siz işinize bakın diyen birileri çıksaydı.

Birinci tur için sessiz kalmayı tercih eden, ikinci tur öncesi Ak Parti ilçe başkanı diliyle açıklama yapan İskenderpaşa cemaati, aklı sıra uyanıklık yaptı. Havayı koklayıp ona göre açıklama yaptı. İskenderpaşa cemaatinin başında bulunan Muharrem Nureddin Coşan’ın bu işlere aklının sarmadığını herkes biliyor. Belki de Sağduyu Partisini sonraki dönemlere hazırlayan birileri vermiştir bu aklı.

Cemaat ve tarikatların siyasetle ilişkisi asla memleket menfaati için değildir. Hep kendi menfaatlerini düşünürler. Fethullahçı alçakların 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden hiçbir siyasi partinin ders almamış olması üzücü. Siyasiler, tarikatlara yüz vermenin bedelini memlekete ağır ödetmezler inşallah. Yüz verdiğiniz tarikatlar sizden sadece astarı istemez, memleketi de tek başlarına yönetmek isterler.

Kuran Merkezli Din Anlatan Hocalar

Bu seçim sürecinde bazı alimler susmayı tercih etti. Bazıları imalarıyla fikirlerini yazdılar. Bazıları ise açıktan desteklerini ilan ettiler. İktidarın değişmesi için birçok açıklama yapan hocalar oldu. Kendilerine göre haklı gerekçeleri de vardı. Kibarca fikirlerini söyleyenler olduğu gibi çok sert bir dil kullananlar da oldu. Cumhurbaşkanını Firavun’a benzeten açıklamalar yapanlar bile oldu. ‘Bu Firavun gitmeli’ diyenler, karşısında aday olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hz. Musa olmadığını da biliyordular. Recep Tayyip Erdoğan için Nemrut benzetmesi yapanlar Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hz. İbrahim olmadığını biliyordu. Çünkü iktidara ne kadar öfkeli olursa olsunlar, alternatif olan Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine de güvenmiyordular. Kendilerini seven ve kitaplarını okuyan insanları ikna edememelerinin en önemli sebebi, mevcut iktidara alternatif olan lider ve ekibinin güven vermemesiydi.

Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı

28 Mayıs 2023 akşamı seçim sonuçları belli oldu. Seçim sürecinde bazı gerginlikler yaşanmış olsa bile, büyük problemler yaşanmadan seçimlerin atlatılmış olması sevindiricidir. Türkiye’yi Cumhuriyetin ikinci yüzyılında kimin yöneteceğine milletimiz sandıkta karar vermiştir. Ömrü vefa ederse 2028 yılına kadar Türkiye gemisinin kaptanlığını Recep Tayyip Erdoğan yapacak. 2019 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın Önündeki Tarihi İki Fırsat başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazımda yazdıklarımı tekrar etmek istemiyorum. Merak edenler yazı başlığına tıklayarak o yazıyı da okuyabilirler. O yazımda özetle iki konuyu işlemiştim. Türkiye yolsuzluğun yolunu kapatmalı ve Tarikatlara hadlerini bildirmeli. Bu iki başlığı ihmal etmenin bedeli çok ağır olur. İnşallah en kısa zamanda harekete geçilir.

Seçim sonuçları vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun.

Milletin verdiği karara herkes saygı duymalı.