Peygamber Efendimizle ilgili bir yazı yazarken, böyle bir başlık atmak zorunda kalacağım hiç aklıma gelmezdi. Bu satırları yazmaya başlarken bile tereddüt ettim. Ancak meramımı anlatabilmek ve gençleri bu saçmalıklardan korumak için, bu başlıkla anlatmam gerektiğine karar verdim.
Bu yazımda eleştirdiğim şahsın ismini hiç anmayacağım. Zaten Türkiye’de herkesin tanıdığı bir kişidir kendisi. Maalesef ‘Hocaefendi’ diye biliniyor ve dini sohbetler veriyor. Sohbetlerinde Peygamber Efendimizin idrarını içen sahabenin şifa niyetine içtiğini ve Peygamberimizin idrarının hatta kanının şifa olduğunu anlatıyor. Anlattıklarını da geleneksel kaynaklarımıza dayandırıyor.
Sadece bu kadar değil. Daha ileri giderek iyice iğrençleşiyor. ‘Sümük-ü Şerif’ diye Peygamber Efendimizi anlatıyor, utanmaz adam. Hatta o kadar çirkin bir şekilde anlatıyor ki ‘Sahabe Peygamberimizin sümüklerini alıp üstüne sürerdi’ cümlelerini kurarken bile yüzü kızarmıyor.
Benim daha çok sinirlendiğim ve üzüldüğüm şey, orada kendisini dinleyenlerden bir tanesi bile kalkıp ‘Bre utanmaz adam! Bize Peygamberimizin ahlakını anlatsana!’ diye tepki göstermiyorlar.
Aynı şahıs daha önceleri ‘Kabir azabından koruyan kefen’ ve ‘Peygamberimizi rüyada görmenizi sağlayacak terlik’ satmaya çalışıyordu.
‘Hiçbir hoca Peygamber Efendimiz ile ilgili böyle aşağılıkça bir sohbet yapmaz!’ diye düşünenler varsa, hemen internete ve Youtube kanallarına arama yaptırıp dinlesinler.
İyi ki Teknoloji Var!
Dün söylediklerini bugün inkar etme konusunda hiç yüzü kızarmayan bu şahıs, bazı itirazlar yükselip tepki alınca ?Ben öyle demek istemedim’ diyerek, tepkileri azaltmaya çalıştı. Hani teknoloji olmasa, ‘Müslüman yalan söylemez. Söylemedim diyorsa, biz beyanına bakıp inanmak zorundayız’ derdik. İnternete girip videoları izleyen herkes, söylediği çirkin sözleri de, sonradan inkar ettiklerini de rahatlıkla izleyebilirler.
Memlekete gittiğim günlerde, annem ve babamla çay içerken, konu açıldı. Babam ‘İftira atıyordurlar oğlum. O kadarını da söylememiştir’ dedi bana. Bende hemen, Youtube kanalında, konuya dair konuşmaları izlettirdim. Dinlerken ikisi de rahatsız oldu. Başka arkadaşlarımda, bu şahsın aleyhinde sosyal medya hesaplarımda yazdıklarıma sinirlenmiş ve bana ‘iftira atma!’ demişti. Onlara da internetten videoları izletince, benden helallik istediler.
Teknoloji çağının en güzel tarafı bu olsa gerek. Özellikle tanınan ve kameralar karşısında konuşan bir kişiyseniz, dün söylediğinizi bugün inkar edemiyorsunuz. Türkiye’de ki cemaat yapılanmalarını eleştirdiğim ‘Teknoloji Çağında Cemaatlerin Bağlama Problemi’ kitabıma, sadece ‘Cemaatlerin Bağlama Problemi’ ismini vermemiş olmamın sebebi de buydu işte. Teknoloji çağında hiçbir hoca veya hatip, dün söylediklerini bugün inkar edemiyor. Etse bile, gençler açıp diğer konuşmaları da dinleyebiliyorlar.
İdrar değil idrak şifadır
Peygamberlerin gönderiliş sebebi, insanlara yol göstermektir, sihirbazlık veya büyü yapmak değil. En son Peygamber olan bizim Peygamberimiz, Kur’an ile eğitilmiş, idraki, anlayışı, Kur’an tarafından inşa edilmiştir. Bizim anlamaya ve uygulamaya çalışmamız gereken de budur. Peygamberimiz vahiy ile muhatap olunca, o vahiyden ne anlamıştır? O neyi nasıl anlamış ve neyi nasıl yapmışsa, bizde öyle yapma gayreti içerisinde olmalıyız.
Peygamber Efendimizin idraki, Hira dağında ‘Oku!’ diye başlayan emir ile inşa edilmeye başlandı.
Hayatı oku! Sorunları oku! Çözümleri oku! Kendini oku! Kainatı oku!
Oku diye emreden, anla demeye ihtiyaç bile duymadı. Çünkü okumak, anlamak için değilse anlamsızdır. Oku diyen, çözümleri de düşün ve çözmek için çalış demeye de ihtiyaç duymadı.
Sadece ‘oku’ demedi Allah. Ne için ve ne adına okuması gerektiğini de söyledi. Yaratan Rabbinin adıyla oku! Kitap yüklü merkep olmak için değil, anlamak, yaşamak, anlatmak ve yaşatmak için oku. Yaratan Rabbinin adıyla adım at. İyilikleri, Yaratan Rabbinin istediği gibi çoğalt, kötülükleri yine Yaratan Rabbinin adıyla azaltmak için oku.
Kur’an, Fatiha suresinden Nas suresine kadar, her sure ve her ayet ile sorunların nasıl çözüleceğini öğretmiş, Peygamberimizin idrakini, hayata bakışını inşa etmiştir.
Peygamberimizin idrarı değil idraki şifadır, çağın tüm yaralarına. Peygamberimizi şerefli kılan şey kanı değil, yoludur. O yolun trafik levhaları, Kur’an ayetleridir. Peygamber Efendimizin burnundan akan sümükleri değil, ağzından çıkan Kur’an Ahlakı şereflidir.
İdrar anlatanlar idrak edemezler…
Sait ÇAMLICA
Eğitimci – Yazar