Peygamberimizi Çağa Taşımak (Önsöz)

Bu kitabın yazılış hikayesinin üç ana başlığı var.

1) Lisede okuduğumuz yıllardı. “Bir gün Peygamberimiz evinize gelse” diye başlayan bir yazı meşhur olmuştu. Herkes gibi ben de çok beğenmiştim o yazıyı. Yazının içinde “Kapınız çalsa ve içeriye Peygamber Efendimiz girse ne yapardınız? Hemen televizyonu mu kapatırdınız? Masanın üzerindeki gazeteleri mi saklardınız?” gibi hayatın içinden sorular vardı. İnsanı düşündüren, hatta zihninde öyle bir sahneyi iyice canlandırabilse, utandıran sorular vardı. Bu yazı zihnimde iz bırakmış.

2) 2007 yılında bir arkadaşım bana, şaşkınlıktan cevap veremediğim bir soru sormuştu. “Peygamberimiz Mekke veya Medine’de değil de Malatya’da yaşasaydı, iftarda hurma mı yerdi kayısı mı?” sorusuna cevap vermeye çalışırken, kekelediğimi hatırlıyorum. “İftarda hurma mı kayısı mı?” başlıklı yazımı o yıllarda kaleme almıştım.

3) 2016 yılında, Sivas’ta, şu an elinizde tuttuğunuz kitabı yazmaya karar verdim. Kitaplarım ve konferanslarımla beni tanıyan, Sevgili Hüseyin Emre AKTAŞ abi, “Neden Peygamberimizin hayatı ile ilgili bir kitap yazmıyorsun? Piyasadaki kitapları gençlere tavsiye etmekte zorlanıyoruz.” dedi. İlk başta ikna olmakta zorlansam bile, zaman içerisinde bu kitap çalışmasını yapmaya karar verdim.

Bu soruların kafamda açtığı yoldan birkaç yazı yazmıştım. “Kur’an Alfabesi mi Ahlakı mı?” adıyla yayınladığım kitabımın içine, bu tür yazılarımı da serpiştirmiştim. Daha önce diğer kitaplarımın aralarında bulunan yazılara ek olarak, birçok yazı daha kaleme alarak elinizdeki kitabı meydana getirdim.

Siyer Kitabı Değil

Bu kitap bir siyer kitabı değildir. Klasik siyer kitaplarında alıştığımız kronolojik bilgilerle karşılaşmayacaksınız. Peygamberimizin şeceresi veya Arap toplumunun genel yapısı ile ilgili bilgiler de olmayacak. Bu kitabın içeriği ve amacı, kitabın isminde anlatmaya çalıştığım gibi, peygamberimizi çağımıza, şehrimize, yüzyılımıza taşımaya çalışmaktır.

Klasik siyer kitaplarının çoğu, peygamberimizin hayatını tarihte yaşamış herhangi bir kahramanın hayatını anlatır gibi anlatıyor. Evet, peygamberimiz büyük bir kahramandır ancak geçmişte yaşarmış bir kahraman değildir sadece. Bedeni fani olsa bile, mesajları, ahlâkı, örnekliği kıyamete kadar Müslümanlara yol göstermesi gereken bir kahramandır.

Kalabalık şehirlerde ve apartmanlarda yaşayan gençlere, çöl hayatında ve çadırda yaşayan peygamberimizi anlatıyoruz sürekli.

Otobüs, tren veya uçakla yolculuk yapan gençlere, develerle seyahat eden peygamberimizi okutuyoruz yıllardır. Bu tür siyer kitaplarını okuyan gençlerin, peygamberimizi nasıl örnek alabileceklerini hiç düşünmüyoruz.

Bu kitap, gençlere, halen yaşayan, örnekliği ve ahlâkıyla sürekli yaşatmamız ve örnek almamız gereken bir peygamberi anlatmak için yazıldı.

Hiç düşündünüz mü gençler, Peygamber Efendimiz bugün yaşasaydı, sizin yaşadığınız şehirde olsaydı, sizin yaptığınız işi yapsaydı, nasıl biri olurdu?

Ne giyerdi mesela?

Nasıl davranırdı?

Esnaf olsa, nasıl bir esnaf olurdu?

Öğretmen olsa, nasıl bir öğretmen olurdu?

İmam olsa, nasıl bir imam olurdu?

Akrabalarıyla, komşularıyla ilişkisi nasıl olurdu?

Günah işleyen gençlere nasıl davranırdı?

Gıybet eder miydi?

Dedi kodu yapar mıydı?

Zamanını sürekli dizi izleyerek mi geçirirdi?