BAŞLARKEN
“Okuyorum O Halde Varım” adlı kitabımı 2008 yılında yayımlamıştım. Üzerinden uzun yıllar geçti. Kitap okumanın, kendini yetiştirmenin önemine dair birçok yazı yazdım, konferanslar verdim o kitabım yayınlandıktan sonra. Elinizdeki kitap çalışmam o yazılar ve konferanslarımda anlattıklarımdan oluşuyor.
Okumaya önem veren, cehaleti kötü gören bir milletiz. Bu yönümüz ne kadar güzelse, okumayı diploma almak sanan, diplomanın cehaleti örtmek için yeterli olduğunu düşünen bir millet hâline dönüşmüş olmamız da o kadar acıdır.
Kim okuyor?
Okumama sorunu, sadece öğrencilerin ve gençlerin sorunu değil.
Anne-babalar okumuyor.
Öğretmen ve imamlarımızın çoğu okumuyor.
Vali, Kaymakam, Milli Eğitim Müdürü, Müftü, Emniyet Müdürü, Garnizon Komutanı da okumuyor.
Üniversitedeki akademisyen, doçent veya profesör olmuş ama eline kitap almıyor.
Daha acısı okuması gerektiğini de düşünmüyor.
Buna rağmen herkes “Gençler okumuyor!” diye şikâyet ediyor. Gençlerin okuma alışkanlığı kazanmak için örneklere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorlar.
Uyanmanın başka yolu yok!
Okuyun!
Düşünün!
Uyanın!
Okumayanların canına okuyorlar.
Düşünmeyenleri köle yapıyorlar.
Uyuyanları çok seviyorlar.
Bu kitap “Uyanın!” demek için yazıldı.
Okumazsanız düşünemezsiniz.
Düşünmezseniz uyanamazsınız.