Namaz Sureleriyle Kişilik İnşası

Din eğitiminde en çok yaptığımız şeylerden birisi ezber yaptırmaktır. İlk ezberlettiğimiz şeylerden birisi, beş vakit namazda okunacak olan, Fatiha suresi ve namaz sureleridir.

                Bir şeyi öğrenmek için elbette ezber yapmak gerekiyor. Ancak ezberlenecek olan metnin anlamı ve çok daha önemlisi hayata dair verdiği mesajları ihmal etmek, bu konuda yaptığımız en büyük hatalarımızdan birisidir.

                Çocuklara din eğitimi verirken, en çok ezberlettiğimiz surelerin hayatımızdaki yerine dair, farklı yazarlardan derlediğim ‘Hayat derslerine’ dair bazı notlarımı paylaşacağım. Ancak benim bu notlarım, kendi okumalarımda aklıma kalan, dikkatimi çeken hayat dersleridir. Siz veya başkaları okurken çok daha farklı, çok daha önemli hayat dersleri çıkartabilirsiniz Kur’an’dan. Yeter ki tefekkür ile okuyun.

                Din eğitimi vermek gibi bir sorumluluğu olan herkes, neyi – niçin öğrettiğine dair bilgileri mutlaka vermeli. Tarih dersi verip, tarih şuuru vermediğiniz bir insanın FlashDisk’ten farkı yoktur.

                Gelmiş geçmiş bütün felsefecilerin hayatlarını ve fikirlerini ezberlettiğimiz bir gence, düşünmeyi öğretmeye gayret etmemişsek, o gencin FlashDisk’ten bir farkı yoktur.

Aynı benzetmeyi Kur’an eğitimi içinde yapabilirsiniz. Bütün sureleri su gibi ezberlemiş, mahreçleriyle mükemmel bir Kur’an okuma becerisi kazanmış insana, Kur’an merkezli hayat yaşayıp, hayata Kur’an ile bakmayı öğretememişsek, Kur’an’ın tamamını bile ezberletmiş olsak, karşımızdaki insanın FlashDisk’ten bir farkı olmayacaktır.

                Hz. Peygamber, ‘Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir!’ sözünü söylerken, karşısındaki insanların hepsi, okudukları Kur’an’ın anlamını zaten biliyordu. ‘Sizin en hayırlınız Kur’an’ı Arapça olarak öğrenen ve Arapça olarak öğreteninizdir!’ diye bir Hadis yoktur.

                Besmele

                Besmele’nin hayatımızdaki yeri hakkında, en güzel benzetmelerden birisini, Said Nursi ‘Sözler’ kitabında yapmıştır. Günümüz diliyle anlatmak gerekirse, şöyle anlatıyor Besmeleyi;

                Sen bir Milletvekilinin oğlu olsan, yaşadığın yerde başına bir iş gelse ‘Ben Milletvekili’nin oğluyum!’ diyerek kendini korumaya çalışırsın.

                Yaşadığın bölgenin, ülkenin en yüksek makamında oturan kişinin akrabası isen, kendini korumak için bunu hep kullanırsın. ‘Besmele’ ile hayat yolculuğu yapmayı da buna benzetiyor Said Nursi.

                Attığın her adımda, Allah ile adım atmak istiyorsan, her adımını besmele ile destekle ki, en sağlam yere dayanarak hayatını yaşamış olursun. ‘Arkasında Allah olan kişinin, hiç kimseden ve hiçbir şeyden korkmasına gerek yok!’ bilinciyle hayatı yaşamak istiyorsan, besmelesiz bir hayat yaşamayın.

                Sayın Mustafa İSLAMOĞLU’nun kaleme aldığı ‘Namaz Surelerinin Kimliği’ adlı çalışmadan yola çıkarak, namaz surelerinin verdiği ana mesajları, namaz surelerini ezberletirken mutlaka anlatmamız gerektiğini düşünüyorum.

                Namaz surelerini su gibi ezberlemiş olan bir nesil yetiştirmekten daha çok, namaz surelerini kendine rehber edinmiş bir nesle ihtiyacımız var.

Fatiha Suresi

                Fatiha suresiyle günde kırk defa karakterinizin kıblesini ayarlıyorsunuz. Bedenininiz yönünü kâbe’ye çevirdikten sonra, karakterinizi düzene sokmak/doğru yolda tutmak için Kâbe’nin Rabbi olan Allah’a dua ediyorsunuz.

                Fil suresi

                ”Güçlüyüm, o halde haklıyım” mantığıyla hareket eden Fil ordusunun, Ebabil kuşları tarafından darmadağın edilişini hatırlatan bir suredir. Her gün namazda bu sureyi okuyan bir insan, ‘haklı’ olmanın güç ile alakası olmadığını, Allah katında haklı olmanın, kullar nazarında ‘güç’ ile değil ‘hak’ ile ölçüldüğünü aklından çıkartmamalı. 

                Kureyş Suresi

                Zengin olmak, sadece çalışkan veya akıllı olmakla alakalı bir durum değildir. Allah insana sağlık vermezse, hastalıklar yakasını bırakmazsa, ne kadar çalışkan ve zeki olursa olsun insan, zengin olamaz. Kazandığın her kuruşu Allah’a borçlu olduğunu unutmamalı Müslüman.

                Mâûn Suresi

                Bireysel ibadet ile toplumsal sorumluluk arasındaki ilişki hatırlanmalı. Yedi ayetlik surenin ilk üç ayeti insanın diğer insanlarla, sonraki üç ayeti insanın Allah’la ilişkisine dairdir. Bu sure, insanlara karşı sorumluluğun Allah’a karşı sorumluluktan ayrı düşünülmemesi gerektiğini telkin eder.

                Kevser Suresi

                Allah’ın sana verdiği nimetleri unutma. Yaptığın her ibadeti (Namaz, oruç, kurban vs) Allah için yap. Kur’an’ın ahlakıyla yaşamayanların soyu kuruyacaktır.

                Kâfirun Suresi

                Kâfir, gerçeğin üzerini örten kişiye denir. Yaratıcının verdiği nimetleri görmemek için, ya kör ya da gözü örten bir perde olmalı.  Vicdanın sesini bastırıp küfürde ısrar edebilmek için vicdanı örterek bastırmak gerekir. Kendi yaşam biçimlerini din edinenlere ‘imanda pazarlık olmaz’ diyor Allah.

                Nasr Suresi

                Zafer ve başarı ahlâkına sahip olan Müslüman asla şımarmamalı. Zaferi zalimler de kazanabilir. Ancak ahlâklı zaferi ancak zafer ahlâkına sahip olanlar kazanır. Kazanacaksan Müslüman gibi kazan, kaybedeceksen Müslüman gibi kaybet.

                Tebbet Suresi

                Ebu Leheb, Peygamberin öz amcası ”Alev Babası” olarak anlatılıyor. Yanlış yolda olan kişi kendi akrabası bile olsa affetmeyecek, torpil yapmayacak Müslüman. 

                İhlas Suresi

                Bütünüyle Allah’ı konu alan suredir. Allah hakkında Müslüman’ın bilmesi gerekenleri en iyi anlatan ve özetleyen suredir. Allah tektir, muhtaç değildir, doğurulmamış ve doğurmamıştır.  

                Felak Suresi

                ‘Her gecenin bir sabahı var’ deriz. Rabbe sığınma suresidir. ‘Ah felek vah felek’ anlamında birçok şiir yazılmış. Hayatın bazı sıkıntıları karşısında ‘feleğin çemberinden geçmek’ deyimini kullanırız. Felak suresini çocuklara ezberletirken, hayatın / feleğin sıkıntıları karşısında, Allah’a sığınmayı öğretebiliriz.

                Nas Suresi

                Sadece görünmeyen veya bilmediğimiz varlıklardan değil, insanlardan da gelebilecek kötülüklere karşı sığınacak tek liman Allah’tır.