Diyanet İşleri Başkanlığı, kurulduğu tarihten bugüne kadar, ilk defa bu kadar ayrıntılı vaaz kasetleri ve kitap incelemesi yaptı. Bir cemaat lideri olarak, 40 yıl milleti kandırmış bir insanın, tüm video konuşmaları ve kitaplarını inceledi. Yapılan bu ayrıntılı inceleme sonunda hem vaazlarında hem kitaplarında, Fethullah Gülen’in İslam’a ve Kur’an’a aykırı birçok söylemini tespit edip kamuoyu ile paylaştı. Kalıcı olması için bu tespitlerini kitaplaştırdı.
26 Temmuz 2017 tarihinde yapılan bir basın açıklaması ile “Kendi Dilinden FETÖ-Örgütlü Bir Din İstismarı” başlığı altında kamuoyu bilgilendirildi. Konuya dair yapılan açıklamaları dinleyen, hazırlanan kitapçığı okuyan herkes “Yeni mi fark edildi?” sorusunu, haklı olarak sordu. Eleştirilen vaazların çoğunun, devlete / Diyanet’e bağlı cami kürsülerinde yapılmış olması ayrı bir eleştiri konusu oldu. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Hoca, eleştiriler konusunda mahcubiyetini dile getirirken ‘İnşallah Diyanet teşkilatı olarak bu mahcubiyeti bir daha yaşamak zorunda kalmayız’ dedi.
Diğer Cemaatler!
Devlet ve Diyanet aynı mahcubiyeti yeniden yaşamak istemiyorsa, Fethullah Gülenin vaazları ve kitapları ile ilgili yaptığı analizleri, diğer cemaat liderlerinin kitapları ve vaazları ile ilgili de yapmalı. Çünkü aynı sapkın ve akıl almaz hezeyanları birçok vaazında kullanan başka cemaat veya tarikat liderleri de var. Fethullah Gülenin kitaplarında anlattığı Kur’an’a aykırı fikriler, başka cemaat ve tarikatların yayınladığı veya okuttuğu kitaplarda da bulabilirsiniz.
Çok derin ve uzun araştırmalar yapmanıza gerek yok. İnternette yayınlanan videolar bile, birçok sapkın örneği görmenize yardımcı olur.
İslam’da Kâinat İmamı diye bir şeyin olmadığını gençlere anlatırken, İslam’da Gavs veya Kutup diye bir şeyin olmadığını da anlatmak zorundayız. Asrın Müceddidi, Sahibuzzaman veya Bediüzzaman gibi kavramların Kur’an’da karşılığının olmadığını gençlere şimdi anlatmazsa Diyanet, yarın başka sıkıntılarla karşılaştığı zaman, aynı mahcubiyeti tekrar yaşamak zorunda kalır.
Fethullah Gülenin sapık görüşleri konusunda milletimizi uyaran Diyanet, diğer hocaefendi diye bilinen, şöhret olup çevresine insan kitlesi biriktirmiş kişilerin söylemleri konusunda da uyarmalı.
Allah’ı, Kur’an’ı ve Peygamberimizi kendi cemaatinin ihanetine perde yapan Fethullah Gülen gibi başka “Hocaefendi” diye bilinen insanlara karşı da milleti uyarmak zorunda.
“Kendi Dilinden FETÖ-Örgütlü Bir Din İstismarı” kitabından örnekler:
Fethullah Gülen “Bana haktan nida geldi” diyerek kendisinin Allah katına torpilli olduğunu ima etmesini eleştirirken, Cübbeli Ahmed’in “Bizim şeyhimiz Mahmut Efendi’ye Azrail geldi. Efendi Hazretleri Azrail’i kovdu” diye anlatmasını da eleştirmek ve milleti uyarmak zorundayız.
Diyanet İşleri Başkanlığı hazırladığı kitapçıkta Fethullah Gülenin ‘Hz. Ali bizim cami vaazlarımı sizin aranızda dinliyor’ cümlesini sapkınlık olarak gösterirken, Said Nursi’nin “Hz. Ali Risaleleri müjdelemiştir” sözlerinin de sapkınlık olduğunu bu millete anlatmalı.
Diyanetin hazırladığı kitapçığın 92. sayfasında “Kur’an’ı Kerim Gülen örgütüne işaret ediyor” diye bir başlık açmış. Bu bir din istismarıdır. Ancak Said Nursi’nin “Kur’an’da 33 ayet Risaleleri işaret ediyor” demesi aynı şekilde bir din istismarı değil midir? Aynı kitapçığın 125. sayfasında Fethullah Gülenin Hurufilik ve Cifr hesapları ile müntesiplerini kandırdığı yazılıyor. Cifr hesaplarıyla milleti uyutma konusunda Gülenin Said Nursi’nin kitaplarından beslendiğini, konuyu az çok incelemiş olan herkes biliyor.
Fethullah Gülen kendi cemaatini “Allah cemaati” diye anlatıyor. Diyanetin hazırladığı kitapçığın 106. sayfasında “Cehenneme atılanlar arasında Gülen müntesipleri yok” başlığı altında bir eleştiri yapılmış. Gülenin kendi müntesiplerini uyuşturup cemaatine bağlamak için kullandığı cümlelerin farklı bir versiyonunu Cübbeli Ahmed’de kullanıyor. Cübbeli Ahmed “Azap melekleri gelse, sizi cehenneme götürürken ‘ben Nakşibendi Tarikatının Halidiye kolundanım’ derseniz sizi bırakırlar” diye anlatıyor bir konuşmasında. Fethullah Gülen’in sapkınlıklarına karşı milleti uyarırken, Cübbeli Ahmed’in sapkınlıklarına karşı da milleti uyarmak zorundayız.
Fethullah Gülen kendi müntesiplerinin kaldığı evlere “Çağın mabetleri ışık evleri” diyor. Aynı din istismarını Süleymancılar cemaati de yapıyor. Diyanetin camilerinde değil, kendi talebe yurtlarında namaz kılıyorlar. Hatta Cuma namazlarına bile öğrencilerini Diyanet’in camilerine göndermiyorlar.
38 Yıl Gecikmiş Bir Eleştiri
Fethullah Gülenin 1979 yılında yaptığı vaazındaki hatalarını, 2017 yılında eleştirerek kitaplaştırdı Diyanet. Yani tam 38 yıl sonra. İnşallah başka cemaat veya tarikat vaizlerinin yaptığı hatalara karşı milleti uyarmak için, bir 38 yıl daha beklemek zorunda kalmayız.
Kitaplar incelenecekse, Said Nursi’nin, İhlas grubunun, İsmailağa Cemaatinin, Menzil grubunun okuduğu ve okuttuğu kitaplarda incelenmeli.
Kendi dilinden FETÖ ve bir din istismarı kitapçığında, FETÖ yazan yere diğer cemaatlerin adını, Fethullah Gülen yazan yerlere diğer cemaatlerin lider veya hatiplerinin isimleri yazın, aralarında çok fark olmadığını anlayacaksınız.
Türkiye 2023 veya 2053 hedeflerine ulaşmak istiyorsa, bir 38 yıl daha kaybetmeye, yeni yetişen neslin yeniden din tüccarları tarafından heba edilmesine zamanı ve tahammülü yok.
Sait Çamlıca
Eğitimci-Yazar