İmam Hatip Liselerinin misyonu hatta varlığı hep tartışma konusu oldu. Bazıları İmam Hatip Liselerinin misyonunun tamamlandığını düşünüyor. Şahsen İmam Hatip Liselerinin misyonlarını tamamladığını değil misyon ve vizyonunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
İmam Hatip Liselerinin tarihi, ülkemiz insanının aslına dönme gayretinin tarihidir aslında. Coğrafyamızın tarihi yazılırken, Anadolu insanının İmam Hatip Lisesi açma gayreti ve bu gayrete verilen destekler asla unutulmayacak.
1950’li yıllardan bugüne kadar, Anadolu’da açılmış yüzlerce İmam Hatip Lisesi’nin kuruluş hikayeleri kitaplaşacak kadar değerlidir. Her birinde ayrı bir fedakârlık öyküsü vardır.
Köy köy dolaşıp, arpa buğday gibi mahsulleri çuvallara doldurup, o çuvalları Pazar yerinde satarak, İHL binasına çimento alan, ismi unutulmuş kahramanlar var.
‘Kurban derileri ile kaç İmam Hatip Lisesi inşa edildi?’ sorusunun cevabını bilmiyorum. Ancak kurban derileri, kermesler gibi desteklerle kuruldu yüzlerce İmam Hatip Lisesi.
Eskiler, İmam Hatip Liselerine bina yapmak için mücadele ettiler. Yeni dönemde ise, daha kaliteli, daha nitelikli bir nesil yetiştirmek için neler yapabileceğimize kafa yormak zorunda olduğumuzu düşünüyorum.
Taassuplarımız ve İmam Hatip Liseleri
İmam Hatip Liselerinin ülkemize gözle görülenden daha çok, gözle görülmeyen faydaları olmuştur. Aynı sınıfta ders gören İHL öğrencileri arasında, Kürt –Türk Milliyetçiliği ile birbirlerini dışlayanlar çok nadir çıkmıştır.
Son yıllarda hepimizin rahatsız olduğu cemaat / tarikat taassuplarına karşı da en güzel panzehir İHL’lerdir. Aynı sınıfta her cemaat ve tarikattan, her ırktan ve birçok farklı siyasi görüşe sahip ailelerden gelmiş gençler oturuyor. Bu dostluk okul sonrası yıllarda da devam ediyor.
Benim her cemaatten, birçok siyasi görüşten arkadaş çevrem var ise, bunu İHL yıllarına borçluyum. Nurcu, Süleymancı, Ülkücü, Millî Görüşçü insanları bir arada görebileceğiniz nadir yerlerden birisidir İmam Hatip Liseleri.
Din Bilimleri Lisesi
İmam Hatip Liselerinin kurulmasına izin verenler, bugünleri hesap edebilseydiler emin olun izin vermezdiler. Anadolu’da cenaze namazı kıldırıp, cenazeleri kaldıracak hoca eksikliği çoğalınca, mecburen izin çıkarttılar. Amaçları, camilerde namaz kıldırıp cenaze kaldıracak insan yetiştirmekti.
Anadolu insanı, yıllardır bu günlere hasret, böyle bir fırsatı bekleyen bir yürek ve imanla, bu küçük izni değerlendirdi. Önceleri üniversite okumasına bile izin verilmeyen bu okullara, tüm engellemelere rağmen, sahip çıktı. İmam Hatip Liseleri hakkında yapılan, bizim inatla karşı çıkmış olmamıza rağmen, haklı olan bir eleştiri varsa, o da bu okulların ismidir. İmam Hatip Liselerine çocuklarını gönderenler, imam-müezzin olsun diye değil, imanlı olsunlar diye gönderdiler.
Şahsi kanaatim, bugün bu okulların isminin ‘Din Bilimleri Lisesi’ olarak değiştirilmesinin doğru olacağı yönündedir.
İmam Hatip Meslek Yüksekokulu
‘Din Bilimleri Lisesi’nde okuyan öğrencilerden, imamlık yapmak isteyenler için mutlaka ‘İmam Hatiplik Meslek Yüksekokulu’ kurulmalı. Çünkü İmam Hatiplik bambaşka bir meslek alanıdır. İmam Hatipte okuyan gençlerin çoğu, Üniversite okuma gayretiyle ders çalışıp, bir yerleri kazanamayınca ‘Boşta kalacağıma imam olayım!’ diyerek imamlık yapmaya başlıyorlar. Bu şekilde yapılan imamlığın sıkıntılarını birçok müftü arkadaşımdan dinledim.
Ses eğitiminden, hitabet eğitimine, camideki hacı amcaları idare etmekten, çocuklara din eğitimi vermeye kadar, birçok alanda, sadece ‘Kaliteli ve Faydalı İmamlık’ yapmak için hazırlanacak olan Din Görevlilerinden, çok daha fazla istifade edileceği kanaatin-deyim.
Kur’an Kursu Öğreticiliği Meslek Yüksekokulu
‘Din Bilimleri Lisesi’nde okuyacak olan kız öğrenciler için mutlaka ‘Kur’an Kursu Öğreticiliği Meslek Yüksekokulu’ açılmalı. Mahallenin genç kızlarından, mahalledeki teyzelere kadar birçok kadının eğitiminde sorumlu olacak olan Bayan hocaların mutlaka ‘İletişim ve Pedagoji’ gibi dersleri görmeleri gerekiyor.
Kur’an Merkezli Okuyan, Düşünen, Üreten Bir Nesil!
İmam Hatip Liselerinin misyonlarını tamamladığını değil, daha kaliteli bir eğitime ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum.
İcat edilmiş bir teknoloji için veya keşfedilmiş bir olay için’ Bu zaten Kur’an’da vardı!’ demeyi bırakıp, daha çok çalışarak, Kur’an merkezli keşifler, icatlar çözümler bulmaya başlayamadığımız sürece, İslam coğrafyası üçüncü dünya ülkeleri arasında kalmaya mahkumdur. İmam Hatip Lisesi öğrencilerine bu misyonu verecek insanlara ihtiyacımız var.
Kaliteyi arttırmayı ihmal edersek, ‘İHL mezunu Belediye Başkanımız var!’ diye sevinirken, ‘İHL mezunu Belediye Başkanımız yolsuzluk yüzünden tutuklandı!’ haberlerine üzülmeye devam edeceğiz.
Sait Çamlıca
Eğitimci-Yazar