Eğitimci – Yazar Sait Çamlıca, daha önce yayınladığı 15 kitapta da ucundan – kıyısından değindiği ve sosyal medyada da sıklıkla dillendirdiği teknolojinin insana, aileye, çocuklara ve topluma olumlu ve olumsuz etkisi konusundaki birikimini “Teknoloji Kuşatmasında Geleceğimiz” ismiyle kitaplaştırdı. Hepimizin elinde akıllı telefonların olduğu, 7’den 70’e herkesin ve her kurumun sosyal medya kullandığı bir dönemde fırsatlar kadar tuzaklarında çoğaldığını söyleyen Eğitimci – Yazar Sait Çamlıca, yayına hazırladığı kitap hakkında şunları söyledi;
“Türkiye’nin geleceği için not aldığım projelerimi bir araya getireceğim ‘Hedef 2053’ adlı bir kitap çalışması için notlar alıyordum. Bu süreç esnasında yaptığım okumalardan ve tanıştığım bazı dostlardan öğrendiklerimden sonra, kitabın içeriği elinizdeki hale dönüştü. Kitabın bu formata dönüşmesine sebep olan en önemli kişi, birkaç yıl önce tanıştığım, Bilgi Güvenliği Uzmanı Faruk Yakaryılmaz oldu. Kendisinden dinlediklerimden çok etkilendim. Bana bambaşka bir bakış açısı kazandırdı. Ayrıca Sayın Mücahit Gültekin’in kaleme aldığı ‘Batı Tarafından Hacklenmek: 2053’te Türkiye Nasıl Bir Ülke Olacak?’ başlıklı makale beni çok düşündürdü. ‘Slogan ve hamasetle yürüyen Türkiye, sözünü ettiğimiz iradeyi gösteremezse, İstanbul’un fethini işaretleyen 2053 tarihi, Türkiye’nin Batı tarafından hacklendiği bir tarih olabilir’ diye bitiyor makale.
“Yazmayı planladığım ‘Hedef 2053’ kitabının notları ile sonraki okumalarımın harmanlanmasından, elinizdeki kitap meydana geldi. Bu şekliyle daha güzel ve daha faydalı olduğunu düşünüyorum. “
“Teknoloji Kuşatmasında Geleceğimiz” isimli kitabın alt başlığı da dikkat çekici; “Dijital Kuşatmayı Nasıl Kıracağız!”
Kitabın arka kapağında ise Eğitimci – Yazar Sait Çamlıca; “İnsanlık tarihinde ilk defa” diye başlayan cümlelerle şunları yazmış:
‘İnsanlık tarihinde ilk defa’ diye başlayan bir cümlenin bu kadar sık kullanıldığı bir dönemi, insanlık tarihinde ilk defa yaşıyoruz.
İnsanlık tarihinde ilk defa, güçlü bir devletin başka bir ülkenin topraklarını ele geçirmek için onunla savaşmak zorunda olmadığı bir zaman dilimindeyiz.
İnsanlık tarihinde ilk defa, iyi yetişmiş asker, bol miktarda silah, tank, tüfek ve uçaklarla bir ülkeyi işgale etme dönemi sona erdi.
İnsanlık tarihinde ilk defa, dijital savaş dönemini yaşıyoruz. Bu dijital savaşta Türkiye’nin yeri nedir? Dijital kuşatmaya karşı tedbirler alınıyor mu?
İnsanlık tarihinde ilk defa, trafik kazasında veya intihar ederek ölen insan sayısının, savaş meydanında ölen insan sayısından çok daha fazla olduğu bir dönemi yaşıyoruz.
İnsanlık tarihinde ilk defa, her anne babanın kendi evinin ve çocuklarının ‘Bilgi Güvenliği Uzmanı’ olmak zorunda olduğu bir dönemi yaşıyoruz.
İnsanlık tarihi boyunca ilk defa, çocuklar anne ve babaları tarafından eve mahkum ediliyor. Cezaevlerinde yatan çocuklar bile ‘teknoloji mahkumu’ çocuklardan daha çok hareket ediyor ve daha çok havalandırmaya çıkıyor.
İnsanlık tarihinde ilk defa, bilgi için bilgi veren bir kişiye ihtiyaç duyulmayan bir dönemi yaşıyoruz.
İnsanlık tarihinde ilk defa, ‘kalabalıklar içerisinde yalnız insan’ sayısı bu kadar çoğaldı. Yakın çevresinden uzak, uzak çevresine yakın bir nesil yetişiyor.
Milli yazılım kullanmayan ülkeler kendi ülke sınırlarında İsrail, Amerika, Alman veya İngiliz askerlerini korumak için seçmiş ülkeler gibidir. Bu da insanlık tarihinde ilk defa oluyor.
Teknoloji Kuşatmasında Geleceğimiz adına sadece tespitlerin değil teşhislerinde yapıldığı, ailelere, gençlere, öğretmenlere ve yetkililere düşen sorumlulukların anlatıldığı bir kitap çalışmasıdır bu.