“En çok neye para ödüyoruz?” sorusunun cevabı araştırılsa, özellikle son yıllarda bu araştırmanın sonucunda karşımıza cep telefonlarına ödediğimiz paralar çıkar.
İPhone ve Samsung gibi markalar, her ürettikleri yeni model ile yeni bir satış rekoru kırıyorlar.
Yeni bir model çıkmadan aylar önce konuşulmaya başlanıyor.
Yüz binlerce siparişin peşin alındığı ülkeler oluyor. Daha fabrikadan çıkıp, raflarda yerini almadan sipariş verenler sıraya giriyor.
İPhone 5’in piyasaya çıktığı yıl, haber sitelerine düşen bir haber dikkatimi çekmişti. iPhone5’in ABD ekonomisine %0,5 gibi bir katkısı olacağını yazdı, ekonomi siteleri. ABD ekonomisi ile ilgili rakamların ne kadar büyük olduğunu düşünürsek, %0,5 gibi bir rakamın, nasıl bir katkı sağlayacağını daha iyi anlarız.
Tek bir insanın ürettiği / icat ettiği bir şeyin, bir milletin geleceğini ne kadar etkilediğini görmemiz açısından, yaşadığımız yüzyılda birçok örnek vardır.
Bill Gates’in ABD ve dünya ekonomisine niteliksel katkısı rakamlarla ifade edilemez.
Eskiden bir ülkenin geleceğini sadece krallar / padişahlar ve etraflarında bulunan insanlar belilerdi. Yönetim kadrosunda bulunmayan insanların, ülkenin ve insanlığın gidişatında çok fazla etkisi olmazdı.
Bugün üreten bir zekanın ülkesine katkısı, o ülkeyi yöneten insanların katkısından çok daha fazla oluyor. Microsoft ve Apple gibi şirketlerin ülkelerine katkısı, o ülkeyi yönetenlerin katkısından çok daha fazladır.
Üretken Zekâ!
Üretken bir zekâ, doğuştan gelen bir zekâ değildir. Doğuştan, mucit bir zekâ ile dünyaya gelen insan yoktur. Üretken zekaya sahip olmanın yolu, sürekli tazelenen bir zihne sahip olmaktan geçer. Sürekli kendini yenileyen bir zekâ, üretme potansiyelini arttırır.
Ülkemizde yeni şeyler üreten, yeni icatlar yapan insanların çok az olmasının birçok nedeni var. Ancak en önemli nedenlerinden birisi “Mimar Sinan üniversitesinden diploma alarak, Mimar Sinan olacağını zanneden” bakış açısıdır. Diploma almayı eğitim zanneden bakış açımız, üreten nesiller yetiştirmemize engel oluyor.
Üniversitelerde verilen eğitim, o güne kadar keşfedilmiş, öğrenilmiş bilgilerin yeni nesillere aktarılmasıdır. Geçmişte üretilmiş olan bilgiyi öğrendikten sonra kendini geliştirmeyi bırakan insanların, yeni şeyler üretmesi imkansızdır.
Düşünmeyen Üretemez!
Üretebilen zekâ, düşünebilen zekadır. Düşünebilen zekâ, okuyarak kendini geliştiren zekadır.
Yani üretebilmek için düşünmek gerekiyor.
Olmayan şeyler üzerine değil, var olanlar arasındaki ilişkiyi kurabilmek gerekiyor.
Düşünebilmek için sürekli tazelenmek, okuyarak düşünme mekanizmasını harekete geçirmek gerekiyor.
Okuyun ki düşünebilesiniz. Düşünün ki üretebilesiniz. Üretin ki vatanseverliğinizi görelim.
Sinek gibi, üretilmiş olanı tüketenlerin vatanseverliğine, kimse inanmaz. Arı gibi toplamak ve üretmektir, gerçek vatanseverlik.
Herkes Üretebilir!
Üretmek için illa yeni icatlar yapmak zorunda değil herkes. Sorumlu olduğu alan için iyi şeyler, daha iyi şeyler yaparak, üretime katkı sağlayabilir insan. Öğretmen, düşünen ve üreten bir nesil için çaba harcayarak, ülkesine en büyük katkıyı sağlamış olur.
Vatanseverlik Sadece Şehit Olmak Değildir!
Şehit kanlarıyla sulanmış topraklar üzerinde yaşıyoruz. Tarihin bize gösterdiği en büyük vatanseverlik, vatan için şehit olmaktır. Buna hiç kimse itiraz etmez. Ancak yaşadığımız çağı ve bu çağın değişimlerini doğru okuyabilmek zorundayız. Bugün, vatan ve insanlık bizden kan değil, emek istiyor. Eskiden bedenini siper ederek vatan savunması yapılırdı sadece. Ancak bugün, bedenini değil zihnini vatan ve insanlık için feda edecek nesillere ihtiyacımız var.
Apple firmasının kurucularının ABD ekonomisine katkıları, ordularında görev yapan binlerce askerin katkılarından çok daha fazladır. Vatanseverlik vatana faydalı işler yapmak, faydalı şeyler üretmektir.
Okuyarak sürekli kendini geliştirmek de vatanseverliktir.
Düşünen bir nesil yetiştirmek için emek sarf etmek de bir vatanseverliktir.
Bir öğretmenin vatanseverliği yetiştirdiği öğrencileriyle ölçülür. Asker sınırda, öğretmen sınıfta nöbet tutan vatanseverdir.
Sadece şehit cenazelerinde nutuk atarak vatanseverlik olmaz.
Daha iyisini kim icat eder?
2018 yılının ilk aylarında haber sitelerinde bir haber yayımlandı. Haberin özeti şöyle: “2007 ile 2017 yılı arasında, millet olarak cep telefonuna ödediğimiz paralar ile iki tane 3. Havaalanı yapabiliyormuşuz.”
Ürettikleri teknoloji ile bizden ne kadar büyük paralar kazandıklarını, teknoloji üretmediğimiz için ne kadar büyük zararımız olduğunu daha iyi anladım bu haberi okuyunca. O aylarda öğrencilere yaptığım konferanslarda ‘Neden siz daha iyisini yapma hayali kurmuyorsunuz?’ diye sordum.
Dünya piyasalarına hâkim olan teknoloji modellerinden daha iyisini yapmak mümkün mü? Bu soruya “mümkün değil” cevabını veriyorsanız hiçbir şey yapamazsınız. Keşif ve icatlar için her zaman ve her şartta geçerli kurallar vardır. İlk ve önemli kural “Her zaman daha iyisinin yapılabileceği” kuralıdır.
Henüz icat edilmemiş olan şeylerin sayısı her zaman icat edilmiş olanlardan çok daha fazladır. “Daha iyisini kim icat eder?” sorusunun cevabı çok basittir.
Daha iyisini, daha iyisini icat edebileceğine inanmış olanlar icat ederler.
Bu kişi neden siz olmayasınız?
Sait Çamlıca
Eğitimci-Yazar