Sen Yoksan Hiç Kimse Yoktur

Yetişkinler “Bu memleket adam olmaz!” derse, çocuklar büyüyünce “zaten adam olmayan” memleketi satarlar. (!)

Bu memleket adam olmazmış? Lafa bakın!

“Ben bu memleketi adam edecek kadar adam olamadım” deseler hani “tamam” diyeceğim ya. Memleket adam olmaz demezler mi! Sinirleniyorum…

Sanki yeni bir ülke, yeni bir toprak, yeni bir ada keşfettiler de “adam olmaz” damgası vuruyorlar. Sanki bu memleket topraklarında hiç “adam” yetişmemiş.

“Tarih şahittir ki bu topraklar fatihler yetiştirmeye müsaittir”, sözünü levha yapıp alnına yapıştırmak geliyor “bu memleket adam olmaz!” diyenlerin.

“Ben bu memleketi adam etmek için uğraşacak kadar adam değilim!” demeye utananlar, “Bu memleket adam olmaz!” perdesinin arkasına saklanıyorlar.

Geçenlerde Türkiye’nin en meşhur istihbaratçılarından birisinin söyleşisine katıldım misafir olarak. Gençler soru soruyor o cevaplandırıyor. Dünya siyaseti ve Türkiye’nin dünyadaki yeri üzerine soruları cevaplandırırken “çözüm ne?” sorusuna, boyun eğmek zorundayız çünkü onlar çok güçlü anlamında, “Bu işin çözümü yok!” deyince sinirlendim.

Ne yalan söyleyeyim o söyleşiye katılmadan önce “meşhur” istihbaratçımızı   daha   çok seviyordum.  Ama gençlerin ümidini kıranların kafasını kırasım geliyor! Kafasını kırmadım, sadece kızdım. Umut kıran karamsar insanları hiç sevmem ve mümkünse onlardan uzak dururum.

Gençlerin Umudunu Kıracağınıza Susun (Gölge Etmeyin) Yeter!

Evet, ülkemizde çok sıkıntılar var. Bunu herkes biliyor. İşler kötü gidiyorsa bunun suçunu “kötü” adamlara atmak doğru değil ki. İşler kötü gidiyorsa bunu suçu “iyi” insanlarda.

Çünkü iyiler kötüler kadar çalışmadığı için işler kötü gidiyor.

Çünkü namuslular namussuzlar kadar cesur olamadıkları için işler kötü gidiyor.

Ekmeden biçmek isteyen bir millet olduk. Bir de ağlama alışkanlığımız var ya ona ben hiç girmek istemiyorum. İstiklal marşı şairimiz cevap vermiş zaten, “Gözyaşından ne çıkar, neden ter dökmediniz?” diye.

Dikenin tohumunu gördünüz mü hiç? Ben görmedim de duymadım da. Dikenin tohumu olmazmış. Ama dikenler gül tohumları ekilmeyen, alın teriyle sulanmayan tarlalarda yetişirmiş. Dikenlerin çok olmasının suçlusu “gül yetiştirmesi” gereken insanların “tembelliği”dir dersek hata mı yapmış oluruz?

Efendimiz (s.a.v.) sahabelerine bir ikram sırasında hizmette bulunurken, uzaklardan gelen bir atlı yanlarına yaklaşarak, – Bu kavmin efendisi kim, diye sordu. O’nu arıyorum.

Efendimiz (s.a.v.);

– Bir kavmin efendisi, ona hizmet edendir.

“Bu memleketin efendisi, bu memlekete hizmet edendir” diye yazsam bu hadisi yanlış yorumlamış olmam her halde.

“Siz elinizden geleni yapın, son noktaya geldiğinizde ben ebabil kuşlarını gönderirim, yine de sizi yalnız bırakmam” anlamına gelmiyor mu fil suresi? Her gün namazlarında “fil” suresini okuduğu halde “Bu memleket adam olmaz!” diyenlere de çok şey söylemek istiyorum ama bu sefer söylemeyeceğim.

“Bu millet ölmeyecekse, bu Fatih dirilecektir” diyen Necip Fazıl, “Eğer Fatih olmasaydım, Ulubatlı Hasan olmak isterdim” diyen Sultan Fatih’i en iyi anlayanlardan birisi olsa gerek.

Herkes başkasını suçluyor.

Hikâye, Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç kimse arasında geçer…

Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve HERKES bu işi BİRİSİ’nin yapacağından emindi. BİRİSİ bu duruma sinirlendi, çünkü iş HERKES’in işiydi. HERKES ise HERHANGİ BİRİ’nin yapabileceğini düşünüyordu. Fakat HERKES’in o işi yapamayacağını HİÇ KİMSE anlamamıştı.

Netice’de HERHANGİ BİRİ’nin yapabileceği bu işi HİÇKİMSE yapmadığından, HERKES, BİRİSİNİ suçladı…

Hikâyeler bazen o kadar çok şey anlatır ki, fazla söze gerek kalmaz.

Tabi anlayana…

Tarihin süzgecinden geçmiş altın levhalar olan atasözleri bazen hikâyelerden çok daha veciz ifade eder meramımızı.

Bir mıh bir nalı Bir nal bir tırnağı

Bir tırnak bir ayağı Bir ayak bir atı

Bir at bir komutanı

Bir komutan bir orduyu

Bir ordu bir milleti temsil eder.

Yaşadığınız toplum içerisinde atın ayağındaki nalı çakmakla görevli nalbant bile olsanız, çaktığınız çiviyi sağlam çakın.

Çünkü çivi düşerse nal düşer,

Nal düşerse tırnak kırılır,

Tırnak kırılırsa atın ayağı burkulur,

Atın ayağı burkulursa ayak kırılır,

Ayak kırılınca at düşer,

At komutana rastlarsa komutan düşer,

Komutan düşerse ordunun morali bozulur,

Morali bozulan ordu yenilir,

Ordu yenilirse, o millet tarihten silinebilir, senin sağlam çakmadığın çivi yüzünden.

Bu memleket adam olmaz diyenler!

Elinizdeki çiviyi sağlam çakın yeter!

Unutmayın!

Siz yoksanız, hiç kimse yoktur.

 

Sait Çamlıca

Eğitimci – Yazar

Kaynak Kitap

Çocuklar Ayak İzlerinizi Takip Eder

Online Sipariş:
Bu yazının alıntılandığı kitabı aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.