Kadına şiddet haberleri medyamızda sıkça yer alır. Aslında olayın gerçek yüzü şudur: Güçlü olan güçsüz olana şiddet uyguluyor. Kadınların kas güçleri erkeklerinkinden fazla olsaydı, yani fiziksel olarak kadınlar daha güçlü olsaydı, erkeklere fiziksel şiddet uygulamaz mıydı? Kadına veya çocuğa şiddet uygulayanlar, güçleri yettiği için bunu yapıyor. İslam ahlâkı aynı zamanda güç ahlâkıdır, makam ahlâkıdır. Bunun da ete kemiğe bürünmüş hâli, Hz. Muhammed Mustafa (sav)’dir.
Allah (c.c.)’tan korkan, peygamberimizi kendisine örnek alan bir insan ne eşine ne çocuklarına şiddet uygulayabilir, uygulayamaz. Peygamberimizin adını her duyduğunda salavat getiren bir insan, eşi veya çocuklarına şiddet uyguluyorsa, peygamberimizi anlamamış demektir.
Allah (c.c.) Çocuk Yakmaz
“Allah (c.c.) Çocuk Yakmaz” ismiyle yayımladığım kitap çalışmamı bu konuya ayırmıştım. “Dayak cennetten çıkmıştır!” gibi bir yalana inandırılmış ve bu sözü uyguladığı şiddete gerekçe yapmış insanlar, peygamberimizi hiç anlamamıştır. “Dayak cennetten değil cinnetten çıkmıştır” diye yorumlayanlara hak veriyorum.
Peygamber Efendimizin hayatını okuyanlar, O’nun ne bir çocuğa ne de eşlerinden herhangi birisine şiddet uyguladığına dair tek bir örnek göremezler. Peygamber Efendimiz, her insan gibi, gülen, ağlayan, sinirlenen, eşiyle kavga eden bir insandı. Eşine, eşlerine kızdığı, küstüğü zamanlar elbette olmuştur. Ancak kaynakların hiçbirisinde, herhangi bir eşine şiddet uyguladığına rastlayamazsınız.
Küçük yaşlarda kaybettiği kendi evlatları dahil, etrafındaki herhangi bir çocuğun kulağını çektiğine dair bir örnek de bulamazsınız. O’nun etrafındaki çocuklar yaramazlık yapmıyor muydu? O’nun etrafındaki çocuklar şımarık davranışlar sergilemiyor muydu?
Çocuk her zaman, her yerde ve herkesin yanında çocuktur. Hatta torunlarının cemaate namaz kıldırırken sırtına çıktığı, sırtından düşmesinler diye rükû ve secdelerini uzun tuttuğunu hepimiz biliriz. Namaz kıldırırken sırtına çıkan torunlarına bile sesini yükseltmemiş Peygamber Efendimiz.
Peygamberimizin Hayatı Âyetlerin Tefsiridir
Ama Kur’an’da “eşlerinizi dövün!” veya “dövebilirsiniz!” âyeti var. Bu cümleyi ne zaman duysam şu izahı yapıyorum.
Kur’an’da bir ayetin anlamı veya vermeye çalıştığı mesaj hakkında fikir ayrılıkları oluşunca, Müslüman’ın yapması gereken ilk şey, peygamberimizin uygulamasına bakmaktır. Peygamberimizin birçok eşi olmasına ve eşleriyle sıkıntılar yaşamasına, eşleri arasında kıskançlıkların gerginliğini yaşamasına rağmen, tek bir eşine dahi şiddet uygulamamıştır. “Ama O bir peygamber!” diyerek kaçamak cevap vermek, topu taca atmaktır.
Kur’an’ın en güzel tefsiri Peygamber Efendimizin hayatı olduğuna göre, Kur’an’da geçen şiddet kavramını böyle anlamak, yorumlamak ve uygulamak zorundayız.
Psikoloji ve Pedagoji
Maalesef bizim geleneksel siyer kitaplarımız, peygamberimizin hayatını anlatırken, Peygamberimizin çocuklara ve eşlerini davranışlarının ardındaki gerekçeye çok kısa değiniyorlar. Kitaplarda yazan İslam ahlâkı ile toplumda oluşmuş olan “Ahlâksız Müslümanlık” örnekleri arasındaki çelişkinin sebeplerine ve çözümlerine pek yer vermiyorlar.
Bizim coğrafyamıza yerleşmiş olan din eğitimi geleneğinin müfredatında, Psikoloji ve Pedagoji dersleri ya yoktur veya yüzeysel olarak değinilir. Eşiniz veya çocuklarınız bile olsa, insanı tanımadan, insanı anlamaya çalışmadan insana yön veremezsiniz. İnsanın insanla yaşayacağı problemleri çözmenin ilmini ve ahlâkını öğrenmezseniz, anlık bir sabırla çözülebilecek problemler, mahkeme kapısında biter.
Mahkeme önlerinde yaşanan kavgalar, boşanma sürecinde yaşanan travmaların birçoğu, Müslüman ahlâkına yakışmayan bencillikten kaynaklanıyor. Şu cümlelerin tamamı, İslam’ın boşanma ahlâkından mahrum insanların kurduğu cümlelerdir.
Sen bana nasıl boşanma davası açarsın?
Sen kimsin ki benden boşanmaya çalışıyorsun?
Sen misin beni terk eden, ben de senden çocuklar aracılığıyla intikam alacağım.
Sen misin benden boşanmaya kalkan, ben de seni parasız pulsuz bırakarak süründüreceğim.
Sonuç, psikolojik ve fiziksel şiddete uğrayan eş ve bu şiddetin ortasında travma yaşayan çocuklar.
Hani örneğimiz ve önderimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’ idi? “Benim önderim Hz. Muhammed Mustafa (sav)’dir ama ben eşime de çocuklarıma da şiddet uygularım!” diyen, bunu bu şekilde dillendirmese de böyle uygulayan Müslümanlar, O’nun ümmeti olmanın, O’nu anlamak ve O’na uymak olduğunu anlamamış demektir.
Sait ÇAMLICA
Eğitimci – Yazar