Ortadoğu’da ‘Arap Baharı’ söylemi, ‘Araplar kendilerine gelip, sömürge ve diktatörlerden kendini kurtarıyor mu?’ sorusunu sordurdu. Türkiye’de son on yılda yaşanan ‘Sessiz Devrim’, Türkiye İslamlaşıyor’ söyleminin daha çok dillendirilmesine sebep oldu.
Ancak yaşanan tüm bu gelişmeler doğru analiz edilmezse, şekilde yaşanan değişimler yeterli sanılmaya devam ederse, birçok insanın ve ülkenin sevinci kursağında kalır.
İslam ülkelerinde yaşanan değişimlere paralel, ülkemizde de çok ciddi değişimler meydana geliyor. Kamu ‘da başörtüsü özgürlüğü, ihmal edilen din eğitimine daha çok yatırım yapılması, üvey evlat muamelesi gören İmam Hatip Liselerine sahip çıkılması gibi gelişmelere ben de çok sevindim. Emeği geçen herkese dua ediyorum.
Düşünmeli
Tüm bu gelişmelere, benim gibi sevinen birçok insanı, yeniden düşünmeye ve bundan sonra yapılması gerekenlere kafa yormaya ve emek harcamaya davet ediyorum.
Türkiye’de var olan bütün okullar İmam Hatip Lisesi’ne dönüşse, her mahallede birkaç cami inşa edilse, sokakta yaşayan herkes başörtülü olsa, vakit namazlarında camiler dolup taşsa, Türkiye gerçekten İslamlaşmış olur mu?
İslamlaşmak, görsel hayatın değişmesiyle ilgili bir şey mi? Yıllar önce, bu konuyla ilgili okuduğum bir yazıda, ‘Ne zaman çek ve senetler bankalardan dönmeyip, vaktinde ödenmeye başlarsa, işte o zaman ‘Türkiye İslamlaşıyor’ derim’ diye bir cümle not almıştım arşivime.
Yıllardır arşivimde duran bu sözü yazıya dönüştürmeme sebep olan iki araştırma yayınlandı. Bu araştırmalar okuduktan sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim.
En Dürüst Ülkeler
Popüler kültür dergisi Reader’s Digest’ten, ülkeleri, vatandaşlarının dürüstlüklerine göre sıraladı. Bu seçimi yaparken ilginç bir yöntem denemişler. Seçtikleri ülkelerin başkentlerine giden dergi çalışanları, insanların kalabalık olduğu caddelere 12 adet cüzdan bırakmışlar.
Vatandaşlar testin farkında olmadan içerisinde 50 Euro, cüzdan sahibine ait aile fotoğrafları ve sahibine ait iletişim bilgilerinin olduğu cüzdanları yerden aldı. Cüzdanı bulup sahibi ile kontağa geçenlerin sayısına göre yapılan sıralamada Finlandiya 1. oldu. Başkent Helsinki’de bırakılan 12 cüzdanın 11’i, cüzdanı bulan vatandaşlar tarafından sahibine teslim edildi. Listenin sonunda ise, 12 cüzdandan sadece 1 tanesi sahibine teslim Portekiz’in başkenti Lizbon yer alıyor
İşte başkentlerin dürüstlük sıralaması;
- Finlandiya, Helsinki: 12 cüzdanın 11’i
- Mumbai, Hindistan: 12 cüzdanın 9’u
- Budapeşte, Macaristan: 12 cüzdanın 8’i
- New York, ABD: 12 cüzdanın 8’i
- Moskova, Rusya: 12 cüzdanın 7’si
- Amsterdam, Hollanda: 12 cüzdanın 7’si
- Berlin, Almanya: 12 cüzdanın 6’sı
- Ljubljana, Slovenya: 12 cüzdanın 6’sı
- Londra, İngiltere: 12 cüzdanın 5’i
- Varşova, Polonya: 12 cüzdanın 5’i
- Bükreş, Romanya: 12 cüzdanın 4’ü
- Rio de Janeiro, Brezilya: 12 cüzdanın 4’ü
- Zürih, İsviçre: 12 cüzdanın 4’ü
- Prag, Çek Cumhuriyeti: 12 cüzdanın 3’ü
- Madrid, İspanya: 12 cüzdanın 2’si
- Lizbon, Portekiz: 12 cüzdanın 1’i
Rüşvet listesi
Benzer bir araştırma yapan “Uluslararası Saydamlık Derneği” 2019 verilerine göre düzenlediği “2019’un Yolsuzluk Algı Endeksi” yayınladı. Rüşvetin en az ve en çok kapı açtığı ülkeler sıralamasında İslam ülkelerinin hali içler acısıdır. Sıralamaya göre Türkiye 39 puanla 180 ülke arasında 91. sırada bulunuyor. Rüşvetin en az olduğu ülkeler Danimarka, Yeni Zelanda ve Finlandiya. Singapur 4., İsveç 5., Almanya 9. sırada…
Sadaka taşları
Tarihimizle övünürken Sadaka Taşlarını anlatmayı çok severiz. Zenginlerin, fakirleri utandırmamak için, içine gizlice para attıkları taşlardan, ihtiyaç sahiplerinin sadece ihtiyaçları kadar para aldıkları o ‘Sadaka Taşları’ şimdi uygulansa nasıl olur?
Yaşadığımız şehrin merkezinde bir sadaka taşı olsa, kaç kişi o sadaka taşına para atar. Kaç ihtiyaç sahibi ‘sadece acil ihtiyacı kadar’ para alıp, diğer paraları orada bırakır?
Keşke bir araştırma şirketi böyle bir çalışma yapsa. İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Diyarbakır gibi Büyükşehirlerde, yere içi para dolu cüzdanlar bırakıp, halkın ‘helal para’ konusundaki hassasiyetini ölçseler. Kaç kişi paranın sahibini arayıp, ‘haram lokma’ yememek için paranın sahibine ulaşmaya çalışır.
Aynı araştırmayı tüm İslam ülkelerinde yapanlar olsa keşke. Mekke, Bağdat, Kahire, Bakü, Cakarta, İslamabad gibi, halkı Müslüman ülkelerin başkentlerinde, sokağa bırakılacak olan içi para dolu cüzdanları, kaç kişi sahibine ulaştırmak için uğraşır?
Ne zaman ki, dünya genelinde yapılacak bu ve benzeri araştırmalarda, listenin ilk sıralarında hep İslam ülkeleri olursa, İslamlaşma yolunda çok önemli adımlar atılmıştır derim.
Şeklin değişmesiyle İslamlaşma gerçekleşecek beklentisinde olanlar, büyük hayal kırıklığı yaşamaya devam ederler.
İslam ülkelerinin İslamlaşması için, daha çok işimiz var.
Sait Çamlıca
Eğitimci-Yazar