Hz. Nuh ve Titanic

Eminönü vapuruyla Üsküdar’a geçiyordum, bir yaz günü. Yaz sıcağında, İstanbul’da en keyifli anlardan birisi olsa gerek, vapur yolculuğu. Önümde bir baba, iki kızına sarılmış denizi seyrediyordu. Kızlardan birisi babasına yaklaştı ve “Babacığım Titanic yapalım mı?” dedi. Baba tebessüm ederek kızına arkadan sarıldı, ikisi birden kollarını açtılar.

Titanic filmini izleyenler bu sahneyi hatırlarlar. Henüz lise çağlarına gelmemiş olan kız çocuğu da, Titanic filmindeki o malum sahneden esinlenmişti.

Vapurla yolculuk yaparken, denize doğru bakarken, zihninde canlanan şeylerden birisi bu sahne olmuş.

Evladına sarılmış babayı ve kızını seyrederken, kendi kendime düşündüm. Bu kız çocuğu vapura binip denizi seyrederken, niçin aklına Hz. Yûnus veya Hz. Nûh gelmiyor da Titanic filmi geliyor?

Bunun suçlusu Titanic filmini çekenler mi, pazarlayanlar mı, yayımlayanlar mı? Yoksa, evladına Hz. Yûnus’u ve Hz. Nûh’u anlatmayan anne-babası mı?

Asrın İdrakine Söyletmeli…

“Hz. Nûh’un hayatını muhteşem bir senaryo ile gençlere sevdirmek” gibi projeler üzerinde çalışmalar yapmaya mecburuz. Türkiye’de dindar camia bazı şeylerin dengesini bir türlü kuramadı. Teknolojiye, düşman-şeytan gözüyle bakıldı yıllarca. Çocuklara ve gençlere “teknolojiyi faydalı bir biçimde kullanma bilinci” vermeyi beceremeyince, işin kolayına kaçtık. “Teknoloji ve televizyon şeytan işidir!” diyerek işin içinden kaçmaya çalıştık.

Otuz yıldan fazla bir süredir, Çağrı filminden daha güzel bir film çekilemedi. Çağrı filminin müziği, hâlâ hepimizi, Allah Resûlü’nün yaşadığı çöl iklimine götürüyor. Çünkü çağrı filminin müziğini yapan kişi, aylarca çölde kalarak o duyguyu hissetmeye çalışmış.

Müzik dinleyenlere “Kulağınızdan erimiş demir akıtılacak cehennemde.” diyenler, çocuklarının rap müziği dinleme-sine engel olamıyorlar.

İstiklâl Marşı şairimiz Mehmet Âkif ERSOY’u, sadece İstiklal Marşı şairi olarak tandık yıllarca. Daha yakından tanıdıkça, ne kadar büyük bir fikir adamı olduğunu daha iyi anlamaya başlıyorum. Son günlerde “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı / Asrın idrakine söyletmeliyiz İslamı…” mısraları dilimden düşmüyor.

Yaşadığımız yüzyılın malzemelerini kullanmadan bu asrın insanına, gençlerine ulaşma konusunda ne kadar büyük sıkıntılar yaşadığımızı anlamak zorundayız. Asrın idrakine söyletmeli teknolojiyi, asrın idrakine söyletmeli müziği, asrın idrakine söyletmeli televizyonu.

Mehmet Âkif üzerine “Muzdarip şair Mehmet Âkif” başlıklı bir yazı kalem alan değerli büyüğümün kullandığı ifadeler, Mehmet Âkif’i daha yakından tanımak zorunda olduğumuzu gösteriyor bize.

Mehmet Âkif, körü körüne dinine bağlı bir kişi değildi. Bütün hayatı boyunca gericilik, yobazlık ve tembellikle mücadele etmiştir:

Allah’a dayandım diye sen çıkma yataktan. Manayı tevekkül bu mudur? hey gidi nadan. Ecdadını zannetme asırlarca uyurdu.

Nereden bulacaktın o zaman eldeki bu yurdu” der.

Konumuz Mehmet Akif değil elbet. Bir vapur yolculu-ğunda duyduklarım beni buraya kadar getirdi işte. Sahi biz gençlerimizi, neden Hz. Nûh hayranı yapamıyoruz?

Suyun olmadığı bir ortamda, Allah emretti diye, tereddütsüz bir şekilde çalışan, gemi inşa eden Hz. Nuh’un hayatından çıkartılacak dersler, gençlerimizin yolunu aydınlatmazsa, gençlerimiz Titanic gemisi gibi batarlar.

Biz çocuklarımıza Hz. Nûh’un, imanını, mücadelesini, fedakârlığını anlatıp öğretmezsek, elin oğlu bizim çocuklarımızı Titanic filmine hayran yaparlar.

Allah’a sığınan Hz. Nûh, gemisiyle birlikte insanlığı kurtardı. Egolarına ve ürettikleri teknolojiye güvenerek inşa edilen Titanic gemisi, “Bunu Allah bile batıramaz!” diyecek kadar ileri giden ekiple beraber, okyanusun derinliklerine gömüldüler.

Titanic gemisi battı. Nûh’un gemisi hâlâ yüzüyor. Titanic gemisini inşa edenler, teknolojilerine ve paralarına güveniyordu, Hz. Nûh sadece Allah’a güvendi.

Benim derdim Titanic gemisi de değil, filmi de değil. Benim bir tane derdim var. O da geleceğimiz olan çocuklar ve gençler. Derdimin ne olduğunu anlatacak bir soru ile bitireyim bu yazıyı:

Siz çocuklarınızın Titanic’le mi yolculuk yapmasını isterdiniz, Hz. Nûh’un gemisiyle mi?

 

Sait Çamlıca

Eğitimci – Yazar

Kaynak Kitap

Allah Çocuk Yakmaz

Online Sipariş:
Bu yazının alıntılandığı kitabı aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.