Hicret Yeni Bir Yaşam Biçiminin Başlamasıdır

 

Geleneksel siyer kitaplarımızda “Hicret” hadisesi, peygamberimizin Hz. Ebubekir ile Mekke’den Medine’ye gidişi olarak anlatılır. Mekke müşriklerinin baskısından kurtulmak için seçilen Yesrip (Medine), fırsat ve imkân bulan Müslümanların yeni yerleşim ve yaşam alanı olur.

Klasik siyer kitaplarında bulabileceğiniz bilgileri aktarma niyetinde değilim. Peygamberimiz bizim önderimiz ve örneğimizdir. Bu örnekliği çağımıza taşıma adına neler yapabileceğimize dair notlarımı paylaşmak niyetindeyim. Yoksa hicreti örnek almak, Hıristiyanlara rakip olarak Hicri yılbaşı kutlamaları tertip etmek değildir. Mekke’den Medine’ye kadar yürüyerek gitmek de, hicreti anlamak anlamına gelmez.

Ne anlamalıyız hicretten? Bugün, yaşadığımız çağ ve ortamda, hicret hadisesinden nasıl bir hayat dersi çıkartabilir, kendi hayatımızda nasıl uygulayabiliriz?

Faydalı İşler

İnsanın en değerli hazinesi zamanıdır. Zamanın kıymetini bilenler, “zamanı boşa geçirmek israf değil intihardır” der. Bir Müslüman, zamanını faydalı işlere ayırmalı, faydasız şeylerle zamanını öldürmemelidir. Çünkü kaybedilen zamanın telafisi yoktur. Dünyanın en zengin insanı bile olsanız, tüm servetinizi de verseniz, bir saniyeyi bile satın alamaz, geri saramazsınız.

İnsan gençlik yıllarında sloganları çok sever. Ben de gençken slogan cümlelerini severdim. “Televizyonlu bir odadan, televizyonsuz bir odaya geçmek hicrettir!” sözü hoşuma gitmişti. “Kitap okuyamadığınız bir ortamdan, kitap okuyabileceğiniz bir ortama geçmek hicrettir!” sözü de hoşuma giden sözlerden birisiydi.  

Peygamberimizin ve sahabenin hicretinden, çağımıza taşıyabileceğimiz önemli mesajlardan birisi de “Faydalı olamadığın, faydalı şeyler yapmana engel olunan ortamlardan, faydalı olabileceğin ortamlara gitmek!” olmalı. 

Yaratıcının emir ve yasaklarını yerine getirmek, her Müslüman’ın görevidir. Şeytanın da bir görevi var. Bizi yoldan çıkartmak… Şeytanı yok edemezsiniz. “Keşke şeytan ve nefis yaratılmamış olsaydı da, şu günahlara bizi sürüklemeseydi” demeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Şeytan ve nefis bizim yolumuza çıkacak, biz onunla mücadele ederek güçleneceğiz.

Hicret Kaçmak Değildir.

Hicret, şeytanlaşmış, şeytanın yardımcısı gibi çalışan insanların size engel olduğu yerden, daha rahat çalışabileceğiniz, daha rahat tebliğ yapabileceğiniz ortamlara gitmektir. Bu kaçmak değil, daha rahat çalışabileceğiniz ortama geçmektir. 

Bunu bazen kendiniz bazen aileniz bazen de çocuklarınız için yapabilirsiniz. Yaşadığınız mahallede huzurunuz kalmamışsa, çalıştığınız işyerindeki ortam sizi günahlara sevk etmeye başlamışsa, en kısa zamanda hicret edin. Huzurunuz için, günahlardan korunmak için hicret edin.

Çocuklarınızın kötü arkadaş çevresi yüzünden yoldan çıkacağını anladığınız zaman, yapabileceğiniz en güzel şey, hicret etmektir. Bataklıkların çevresinde dolanan evladınız, o bataklığa düşmeden, bataklıktan daha uzaklarda olan bir yere taşınabilirsiniz.

Allah’a Sığınmak Hicrettir.

Derdi olmayan insan mı var? Hepimizin dertleri, sıkıntıları, hüzünleri var. “Derdim bana derman imiş” inceliğini anlayanlar, dertlerine dertlenmezler. Acı ve hüznün insanı olgunlaştırdığını bilirler. Bir acının insana öğrettiğini, bin kahkaha öğretemez.

Peygamberimiz bugün yaşasaydı, hayatın dertleri ve sıkıntıları karşısında ilaçlara mı sığınırdı, Allah (c.c.)’a mı? Bizim örneğimiz ve önderimiz peygamberimiz olduğuna göre, ilaçlara değil Allah (c.c.)’a sığınmamız gerekiyor. 

Günahlardan Hicret Edin!

Hangimizin günahı yok ki? Elimizden geleni yaptıktan sonra, amellerimize değil, Allah (c.c.)’ın rahmetine güvenmemiz gerekir. Allah (c.c.)’ın rahmetinden ümit kesmek, en büyük günahlar arasında sayılır. “Allah (c.c.) beni affetmez!” diye düşünmek, Allah (c.c.)’ın sonsuz rahmetini küçük görmektir. Sınırsız mutlak adaletine sınır koymaktır.

Bir insan hâlâ nefes alıp veriyorsa, Allah (c.c.) o insana hâlâ fırsat veriyor demektir. Oksijen alıp vermesine izin veren Allah (c.c.), tövbe etmesine de izin verir. Ömür kapısı kapanmamışsa, tövbe kapısı da kapanmamıştır.

Allah (c.c.)’ın istediği bir hayatı yaşayamadığınız bir yerden, Allah (c.c.)’ın emrettiği bir hayatı yaşayabileceğiniz bir yere taşınmak da hicrettir. Günahları terk etmek, günahlardan kaçmak hicrettir. 

Hicret yeni bir yılın değil, yeni bir yaşam biçiminin başlamasıdır.

 

 

Sait ÇAMLICA

Eğitimci – Yazar

Kaynak Kitap

Peygamberimizi Çağa Taşımak

Online Sipariş:
Bu yazının alıntılandığı kitabı aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.