Her Ramazan farklı bir tartışma yaşanır Türkiye’de. Teravih namazı bu tartışmalardan birisidir. Sözlükte “rahatlatmak, dinlendirmek” anlamlarına gelen tervîha kelimesinin çoğulu olan terâvih, dinî bir kavram olarak, Ramazan ayında, yatsı namazından sonra kılınan nafile namaza verilen isimdir.
Teravih Namazı kılan sevap kazanır, kılmayan sevaptan mahrum olur. Günahkâr olmaz. Mesele bu kadar basit iken, o kadar uzun uzun tartışılması bana çok anlamlı gelmedi. Şunu da belirtmek isterim ki, iki rekât sabah namazının farzı, tüm Ramazan boyunca kılınan 600 rekât Teravih namazından üstündür.
Ramazan ibadetleri arttırma ayıdır. Peygamberimiz üç aylarda ibadetlerini artırır, Ramazan’da daha da fazla ibadet edermiş. Bu gerçeği bilen İslam Alimleri Ramazan’da daha çok ibadet etmenin hükümlerini belirtmişler. Bazı yerlerde Teravih Namazı sekiz (8) rekât kılınırken, bazı yerlerde yirmi (20) rekât kılınıyor. Teravih namazını 36 (otuz altı) rekât kılanlar olduğu gibi, Ramazan ayında Sahur vaktine kadar namaz kılan yerler de var. Hepsinde amaç aynı, ibadetleri arttırmak.
Ramazan ayını sadece namaz ibadetini arttırma ayı olarak görmek doğru bir bakış açısı değildir. İbadet kavramının içine, daha çok hayır yapmak, daha çok Kur’an okumak, daha çok fakir fukarayı düşünüp destek vermek gibi, diğer ibadetleri de koymak zorundayız.
Ramazan ayına dair yazdığım bu yazı da Teravih tartışmasına bu kadar yer ayırmaya niyetim yoktu. Ancak hepimiz gündem tartışmalarına kendimizi kaptırıyoruz. Gelelim asıl konumuza….
Ramazan Sadece Tadilat Ayı Değildir.
Yıllar önce, “Şu Ramazan geçse de bir içebilsem” demişti yanımıza gelen mahallenin genci. Ben daha lise de öğrenciydim bu cümleyi duyduğumda. Önce, susuzluktan dili damağı kurumuş birisi sandım “Şu Ramazan geçse de bir içebilsem” diyen genci. Meğer mahallenin ayyaşıymış. Her gün içip içip eve öyle dönermiş. Sadece Ramazan ayında içkiyi bırakır, Ramazan’dan hemen sonra tekrar içmeye devam ediyormuş. Ramazan Bayramı’nı içme bayramı olarak kutluyor galiba.
Bizim oralarda birçok Meyhane, Ramazan’da tadilata girer. Bir ay kapatırlar işyerlerini. Meyhaneler iş yerlerinin bakımını, badana, boya işlerini Ramazan ayında yaparlar. Ramazan’a hürmetlerinden mi, “Nasıl olsa bu ay pek iş olmayacak!” düşüncesiyle mi bunu yaparlar bilmiyorum. Ancak maalesef birçoğumuz Ramazan ayına aynı muameleyi yapıyoruz. Ramazan ayında günahları frenleyip, Ramazan’dan hemen sonra tekrar günah gazına basıyoruz
Ramazan Günahlara Mola Verme Ayı Değildir.
Sürekli yolculuk yapan biri olarak, Türkiye’nin birçok yerindeki mola yerlerini biliyorum. Direksiyon sallamaktan yorulunca, ihtiyaç molası veririz. Hem yorgunluğumuzu gidermek hem de temel ihtiyaçlarımızı gidermek için biraz zaman ayırırız. Mola bitince kaldığımız yerden yola devam ederiz.
Ramazan ayı için “11 Ayın Sultanı” tabirini her yerde duyarız. Bu ifadeyi ben de çok severim. Ayların Sultanı’dır Ramazan… Ancak bu Sultan, sadece kendisinden önceki 11 ayın sultanı değildir. Aynı zamanda kendisinden sonraki 11 ayın da sultanıdır. Aksi takdirde Ramazan ayına tadilat yapma veya mola verme yeri muamelesi yapmış oluruz.
Namaz, Camiden Çıkınca Başlarmış.
Ben sosyal paylaşım sitelerinden istifade etmeye çalışan birisiyim. Sosyal paylaşım sitelerinden arşivime aldığım en güzel cümle, “Namaz camiden çıkınca başlar” cümlesi oldu. Muhteşem bir tespit… Camide Allah’ın istediği gibi davranıp, camiden çıkınca Şeytanın istediği gibi davranan insan sayısı, hiç de az değil maalesef.
Aynı şey Hac ibadeti içinde geçerli değil mi? Hac ibadeti, Mekke’den döndükten sonra hayatınızı değiştirmemişse, tavaf sayısı kimi kurtaracak? Mekke’de şeytan taşlayıp, memleketine geldikten sonra şeytanca davrananların Hac ibadetini nereye koyacaksınız?
Ramazan, sadece kendisinden önceki 11 ayın sultanı değildir. Ramazan, kendisinden sonraki 11 ayında sultanı olursa, gerçek Sultan olmuş olur. Günahlardan uzak durmayı Ramazan ayı ile sınırlı tutanların Mekke müşriklerinden ne farkı kalır? Mekke müşrikleri de sadece haram aylarında günahlardan ve azgınlıklardan uzak duruyordu.
Mustafa İslamoğlu Hoca’nın o muhteşem tespitini yazmadan bu yazıyı bitirmek istemem. “Ömrü Ramazan olanın ahireti bayram olur” diyor Mustafa Hoca.
Ramazan, sadece bir tadilat ayı değildir.
Ramazan, sadece bir mola yeri değildir.
Ramazan, bayramdan sonra başlar.
Sait Çamlıca
Eğitimci-Yazar