Gençliğin İmanını Hurafelerle Çalıyorlar

 

Tarih boyunca bir milletin kültürünü gelecek nesillere taşıyan genelde “aileler” oldu hep. İnsan doğduğu evin, ailesinin ve içinde büyüdüğü kültürün taşıyıcısı oldu. Aile dışında bu kültürü nesilden nesile taşıyan genelde kitaplar oldu. Kitaplar, aynı dili konuşan aynı kültür etkisiyle yetişmiş insanların, kendilerinden sonraki kuşak için yazdıklarıyla doludur. Aile, mahalle, kitap derken dijital bir çağa girdik. Yeni yetişen nesiller, aile, mahalle ve kitaplarla sınırlı bir etkileşim alanında değiller. Ailesinden, mahallesinden, hocasından, okuduğu birkaç kitaptan öğrendiklerini, sorgulamadan kabul eden nesiller yok artık. Her şeyi sorgulayan bir neslin olması, bazılarının sandığı gibi kötü değil, tam aksine iyi günlerinde habercisi. Doğru tedbirler alınırsa…

Hurafeleri Tost Etme Taktiği

TDV sözlüğüne göre “bunamak” anlamına gelen haref kökünden türemiş bir isim olan hurafe kelimesi “akla ve gerçeğe aykırı düşen aldatıcı söz” demektir.

Akla, mantığa, Kur’ana aykırı olan birçok hurafeyi topluma “yedirmek” için kullanılan şeytani taktiğe ben “tost yöntemi” diyorum. İki ekmek arasına sıkıştırılan, ayrıca sos ve baharat ile tatlandırılan şeyin, içeriğini pek merak eden olmaz. Göz ekmeği görür, damak baharatla süslenmiş lezzeti tadar sadece. Normal şartlarda yemeyeceğiniz bir şeyi bile, böyle süslenip soslanınca, düşünmeden çiğner ve yutarsınız. Zararı aklınıza bile gelmez.   

Birisi kalkıp size “Siyah kedi ve kadın uğursuzdur.” dese, saçmaladığını, böyle saçma şeylere inanmaması gerektiğini söylersiniz. Ancak sizi, önceden, rivayet olan sözlerin vahiy olduğuna inandırmışsalar, bu sözlerin yazılı olduğu kitaba, Kur’an’a iman eder gibi, iman ettirilmişseniz, tost taktiğini yutarsınız. Akıl, mantık ve Kur’an devre dışı kaldığı için düşünmeden kabullenirsiniz.

Eskiden insanlara hurafeleri böyle yutturdular genelde. İnkâr eden, soru soran, sorgulayanlara “sapık” dedikleri için, aklında şüphe olanlar soru bile soramadılar. Ancak yeni nesil bu süslemeleri yutmuyor. Elinin altındaki imkânlarla her şeyi araştırıyor. 

Bilim Kurgu Filmi Senaryosu Hurafeler

Öyle saçma sapan şeyler anlatılıyor ki geleneksel kitaplarda, bilim kurgu veya fantastik bir film çekmek isteyen senaristler için fazlasıyla malzeme bulabilirsiniz. Daha önemlisi akla, mantığa, insanlığa, Kur’ana aykırı şeyleri “İslam dini budur” diye anlatmaya devam ediyorlar.   

Din diye anlatılan hurafelerle ilgili örnekler vereceğim. O kadar çok örnek var ki, bir yazı ile anlatmak çok zor. Sadece hurafeleri anlatan bir kitap yazmaya kalkışsanız, birkaç ciltlik ansiklopedi çıkar ortaya.

Peygamberimizin “Kadınlarla istişare edin ve söylediklerinin aksini yapın.” dediği yazar rivayet (hadis) kitaplarında. Peygamberimizin böyle bir şeyi söylemiş olduğuna inanan bir insan ya deli olmalı veya dinden çıkmalı. “Kadınları bu kadar aşağılayan bir peygamberin getirdiği dini kabul etmem.” diyen kişi, peygamberimizin böyle bir şeyi asla söylemeyeceğini anlatmazsanız, o kişi sizin hurafe dolu dininizden uzaklaşmayı tercih eder.

“Kadınlara okuma yazma öğretmeyin, aşıklarına mektup yazarlar.” der mi peygamberimiz? Dediğine inanan bir genç kız bu dinden uzaklaşmaz mı? “Allah’tan başkasına secde edilseydi kadının kocasına secde etmesini emrederdim.” rivayetine ne diyeceksiniz? Allah’tan başkasına kul olmayı yasaklayan bir dini, bu rivayetlerle anlatanlar, gençleri Allah’ın dininden uzaklaştırıyorlar. Şimdi vereceğim örneği aklınız değil mideniz bile kabul etmez. “Kocasının vücudu irinle kaplı olsa da kadın tüm irini diliyle yalayarak temizlese, kocasının hakkını yine de ödemiş olmaz.”

Öyle yalanları din diye anlatıyorlar ki, kimisini mideniz kimisini aklınız ve mantığınız kabul etmezken, bazılar için güler misin ağlar mısın diye sorasınız gelir. Güya Hz. Mûsa Azrail’e tokat atmış ve Azrail’in gözü çıkmış. Başka bir örnek “Bütün kara köpekleri öldürün çünkü onlar şeytandır.” demiş peygamberimiz!

Bunları Gençler Yer mi?

Yeni nesil gençler bunları yer mi? Bunlara din diye inananlar, kafalarını kuma gömen, aklını tarikat şeyhine teslim eden, şeyhinin torpiliyle cennete gideceğine inandırılmış tuhaf bir gruptur. Sayıları gittikçe azalsa bile halen varlar.

Düşünen, soru soran, aklını kimseye teslim etmemiş olan gençlerin önünde iki seçenek var. Ya oturup bunların İslam’da yeri olup olmadığını araştıracak veya araştırma zahmetinden kaçıp kendine sığınacak başka yerler arayacak. Gençlerin bir kısmı okuyup araştırıyor ve geleneksel olarak din anlatan herkesten uzaklaşıyor. Ancak bazıları araştırma zahmetine girmektense kaçma kolaylığını tercih ediyorlar. Kaçacak yer olarak popüler olan yerleri tercih ediyorlar. Deizm, genelde tercih edilen bir duraktır. Çünkü orada yaratıcıyı inkâr etmek yoktur. Bazıları deizmin sonraki aşaması olan Ateizme yöneliyor.

“Gençler deist oluyor veya ateist oluyor.” diye şikâyet eden herkes, bu hurafeleri din gibi anlatan kitaplar ve hocalarla mücadele etmeli. Hâlâ farkında değil misiniz? Gençliğin imanını sorularla değil hurafelerle çalıyorlar. Gençleri kurtarmak istiyorsanız, gençliğin gittiği yeri değil kaçtıkları yeri düzeltin.

 

Sait Çamlıca

Eğitimci-Yazar

Kaynak Kitap

Gençliğin İmanını Hurafelerle Çalıyorlar

Online Sipariş:
Bu yazının alıntılandığı kitabı aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.