Eğitimi Yeniden Düşünmek!

 

19. yüzyılın binalarında, 20. yüzyılın eğitim sistemiyle, 21. yüzyılın gençlerini eğitmeye / okutmaya çalışıyoruz. Bu cümleyi yıllardır öğretmen eğitimlerinde söyleyip durumumuzu izah etmeye çalışıyorum. İkinci ve önemli tespitlerden bir tanesi de şudur: Bundan 20 yıl önce eğitim, sokaktaki çocukları içeriye almaktı. Bugün eğitim içerideki çocukları dışarı çıkartabilmektir.

Değişmeyen tek şey değişimdir gerçeğini asla unutma-malıyız. Değişimin ertelenmesi kronikleşen sorunlar doğurur ve bu sorunlar büyüdükçe değişim zorlaşır. Zorlaştıkça ertelenir, ertelendikçe daha zor hale gelir. Bu kısır döngüden olağanüstü bir sürç olmadan kurtulamazsınız. Bu olağanüstü süreç bazen büyük bir savaş veya yıkımdır aslında. İnşallah öyle bir süreç yaşamadan değişim için adımlar atmaya başlarız.

Pandemi Süreci Fırsatı

Sadece ülkemiz değil, tüm dünya olağanüstü bir süreçten geçiyor. Bu süreç savaş veya deprem değil, pandemi süreci. Bu süreci fırsat bilip, birikmiş olan problemlerin çözümü için mutlaka değerlendirmek zorundayız. Bu süreç hepimize çok şey öğretti. Yaşanılan tüm sıkıntılarla beraber farkında olmadığımız hatalarımızı görmek gibi bir fırsatımız oldu. Mecbur kalınca neyi nasıl yapabileceğimizi test etme imkânımız oldu. Yangın veya deprem tatbikatı gibi eğitimde alternatif süreçler tatbikatı asla yapılamazdı. Ancak Pandemi süreci, farklı eğitim modelleri üzerine uygulama yapma imkânı verdi Millî Eğitim Bakanlığına.

Neleri Öğrendik?

Bu sürecin hepimize verdiği en önemli ders, Meslek Liselerinin önemini ve faydasını yeniden fark etmek oldu. Bütün lise öğrencileri evlerindeyken, Meslek Liseleri maske, kolonya ve dezenfektan üretimi yaparak, sadece ülkemize değil başka ülkelere de faydalı oldular. Önümüzdeki eğitim dönemi için mutlaka Meslek Liselerine ağırlık verilmeli. Gerekirse Meslek Liselerinin Orta bölümleri de açılmalı. Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde öğrencilerin %65’i ara elaman gücü olarak yetiştirilir. Ara eleman gücünü yetiştirmek için Meslek Liselerine ağırlık vermeli ve mezun olacak gençler için istihdam alanları açmalıyız. 

Öğrenmeye istekli öğrenciler için uzaktan eğitimin de yapılabileceğini anlamış olduk. Özellikle öğrenci istekli, anne baba destek verip takip ediyorsa bazı öğrencilerin okul binasına ihtiyaçları yok. Belki eğitim sitemi içerisine bu yöntemi bazı öğrenciler için kalıcı hale getirebiliriz.

Yeni Lise Türleri

Sadece bilinen ve yaygın olan Meslek Liseleri değil, farklı alanlar için de Meslek Liseleri açılmalı acilen. Geçen yıl eğitim semineri için gittiğim bir okulda, dokuz zayıfı olan fakat TÜBİTAK projelerinde çalışan Lise 2 öğrencisi ile tanışmıştım. Maalesef bir önceki yıl “zayıfları çok olduğu için ve okulun not ortalamasını düşürüyor” diye gittiği okuldan kaydını sildirmiş idareciler. Şu an gittiği okul öğrenciyi idare ediyor. Bana sorarsanız bu çocuğun zamanını okul boşa harcadığı gibi kapasitesinin kıymeti de bilinmiyor. Buna benzer birçok lise öğrencisi var. Bu tür öğrenciler için ‘Siber Güvenlik Lisesi’ gibi liseler açılmalı. Siber Güvenlik, Yazılım, Bilişim veya Robotik kodlama gibi alanlar için üniversite okuma zorunluluğu, geç kalınmasına sebep oluyor. Siber Güvenlik Lisesi için İstanbul’da birkaç toplantının yapıldığını da biliyorum. İnşallah geç kalınmaz ve önümüzdeki eğitim yılına yetiştirilir. Keşke sadece İstanbul’da değil her ilimizde bu ve benzeri liseler açılsa.

Zaman zaman haberlere konu olan Lise gençleri var. Dünyanın en büyük şirketlerinin ve yazılım programlarının açıklarını bulan gençler var. Bu gençleri okul sıralarında kuru ezber ve karne notlarına mahkûm etmek, insan ve potansiyel israfıdır.  

Diğer meslek liseleri, yazılım ve siber güvenlik alanları ne kadar önemliyse Tarım ve Hayvancılık Sektörü de o kadar önemlidir. Çünkü teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insanoğlu topraktan çıkan mahsule muhtaç bir varlıktır. Eski usul çiftçilik yapmaya yeni yetişen nesilleri ikna etmek imkânsızdır. Ancak modern çiftçilik ve hayvancılık için mevcut liselerimizin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi gerekiyor. Konya kadar yüzölçümü olan, toprağı verimsiz bir ülke olan Hollanda, modern çiftçilik ve hayvancılık yaparak ülkesini dünyanın önemli noktalarına getirmeyi başardı. Türkiye’nin iklimi, coğrafi konumu, toprak verimliliği ve genç nüfusu Hollanda’dan kat kat daha başarılı olmamızı sağlama potansiyeline sahiptir.

Güzel Sanatlar Liseleri daha yaygın hale getirilip, sanatsal yeteneği ve becerisi olan gençleri, başka şehirlere gitmek ile kendi şehrindeki bir liseye devam etmek arasında tercih yapmak zorunda bırakılmamalı. Güzel Sanatlar Liseleri kadar Spor Liseleri de yaygınlaştırılmalı.

Açıktan Lise Okumak

Bazı eğitim seminerlerimde “Akıllı öğrenci liseyi dışarıdan okur” cümlesini kuruyorum. Bazı öğrenciler için çok riskli olan dışarıdan liseyi bitirme süreci bazı öğrenciler için çok büyük bir fırsattır. Özellikle irade problemi olan, evinde internet üzerinden ders çalışmayı beceremeyen öğrenciler için açık liseyi tavsiye etmiyorum. Ancak iradesini yönetebilen, teknoloji bağımlısı olmayan gençler için açık lise imkânı çok büyük bir fırsattır. Bir yandan liseyi bitirme sınavlarına hazırlanırken, diğer yandan dil kursuna, saz kursuna ve herhangi bir spor etkinliğine gidebilir açık lise öğrencisi. Kendini kontrol edebilen disiplini bir öğrenci örgün eğitime giden arkadaşlarından daha çabuk liseyi bitirebileceği gibi, daha donanımlı olarak üniversiteye başlamış olur.

Eğitim Planlaması

Ülke olarak dünya genelinde yaşanılan Pandemi sürecinde, birçok gelişmiş ülkeden daha başarılı bir mücadele verdik. Tüm Dünya ülkemizin bu başarısını takdir etti. Şayet Milli Eğitim Yöneticilerimiz ve eğitimi dert eden insanlarımız da bu sıkıntılı süreçteki fırsatları doğru görür, zaman kaybetmeden tedbir alırsa, gençlerimiz ve eğitim sitemimiz adına da çok büyük adımlar atmış oluruz. Bir ülkenin eğitim planlaması savaş planlamasından daha önemlidir.     

 

Sait Çamlıca
Eğitimci-Yazar

Kaynak Kitap

Öğretmen Tohumda Ormanı Görmeli

Online Sipariş:
Bu yazının alıntılandığı kitabı aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.