Diyanetin 100 Temel Eseri Var mı?

 

“Dindar genç, dindar insan” denilince, maalesef hepimizin gözünde benzer fotoğraflar var. Maalesef diyorum çünkü bu doğru bir bakış açısı değil. Hepimizin aklına gelen fotoğraf, kıyafet ve şekil merkezli bir fotoğraftır.

Kadının başörtüsü, daha dindar diyebilmek için, çarşaf giyen kadın fotoğrafı geliyor birçoğunun aklına. Benzer bir fotoğraf erkek için de geçerli. Giydiği kıyafeti, sakalın şekli ve uzunluğu birçoğumuzu zihnindeki dindar insan fotoğrafını gösteriyor.

“Neden böyle düşünüyoruz?” sorusunun cevabı, uzun bir sosyolojik tahlil gerektirir. Kısaca özetlemek gerekirse, “Kur’an mesajının ilk indiği Arap toplumunun kıyafetlerini, dini bir kıyafet gibi algılamış olmamızdan kaynaklanıyor” diyebiliriz.

İlk Emir

Dinin ilk emri kıyafetle ilgili değildir. Daha doğrusu İslam’ın, tesettür yani cinsel cazibeyi örtmek dışında bir kıyafet emri yoktur. Dinimizin ilk emri “Yaradan Rabbinin adıyla oku!” diye başlar. İlim, ahlâk, tefekkür gibi aklı ve ahlâkı öne çıkartan bir kitabımız olmasına rağmen, dindar insan denilince aklımıza, okuyan, düşünen, ahlâklı insan değil, kıyafet ve temel ibadetleri yerine getiren insan modeli geliyor.

Cami ve Kitap

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2016 yılının “Camiler Haftası” konusunu, Cami ve Kitap olarak belirledi ve işledi. Hem çok önemli hem çok isabetli bir tercih yaptılar. İnşallah projenin içini doldurup kalıcı projelerle sürdüre-bilirler.

Kitapsız, kütüphanesiz camiler yeniden bir medeniyet kuracak olan nesiller yetiştiremez. Kütüphanelerin olmadığı, ilmi müzakerelerin yapılmadığı mabedler, ne dinimize ne tarihimize uyuyor. Camilerin neden emekliler lokaline dönüştüğünü anlamak ve çözüme kafa yormak zorundayız.

Önce Müftü ve İmamlar

Cami ve kitap konusunu çözmek için işe müftülerle başlamak zorundadır Diyanet. Kitap okumayan, kendini yenilemeyen ve yetiştirmeyen bir müftü, imamlara önderlik yapamaz. “İlahiyat mezunuyum ve müftülük için ihtisas yaptım hala mı kitap okumalıyım?” diye düşünen ve soran bir müftü, cami ve kitap konusuna katkı sağlayamaz.

Müftü okuyacak, okumanın önemi imamlara anlatacak ve imamlara da kitap okutacak ki, cemaate okumanın önemi anlatabilsinler. Camisinde ve imam odasına güncel kitaplar olmayan bir imam “mihrap” kelimesinin anlamını bile anlamamış demektir. Mihrap, harp kökünden gelir. Cehalete karşı mücadele edilen yerdir mihrap. Millete sadece namaz için değil, aynı zamanda ilim için mücadele edilen, rehberlik yapılan yer demektir.

Ne Okumalı?

Belki de en zor soru budur. Okuyalım ama ne okuyalım? 20 yıldır imamlık yaptığı halde, bir defa bile Kuran Meali ve Tefsiri bitirmemiş olan bir imam arkadaşa sadece “Yazıklar olsun!” demek geliyor içimden. Kur’an’ı anlama çabası sadece imam için değil, her Müslüman için Farzdır. Ancak mihrapta bulunan kişi için daha önemlidir.

Peygamberimizin hayatını, lise yıllarından öğrendiği şekliyle bilen ve yeniden okuma ihtiyacı duymayana da yazıklar olsun.

Diyanet İşleri Başkanlığı cami ve kitap gibi önemli bir konu işlerken, topluma ve özellikle gençlere, merkezinde Allah’ın kitabı Kur’an ve önderimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın hayatını anlatan kitaplar önermeli. Tüm ortaokul ve lise öğrencilerine Kuran Meali dağıtarak, gençlerin kütüphanelerine mutlaka girmeli.

Sadece Kur’an ve siyer kitabı değil, okunması gereken 100 temel eser listesi hazırlamalı Diyanet İşleri Başkanlığı. Milli ve dini bilgiler edinmek isteyen gençler, “Ne okuyalım?” diye sorduklarında ulaşabilecekleri bir kitap listesi mutlaka olmalı. Hatta bu konu üzerinde özel bir çalışma yaparak, gençlerin yaş gruplarına göre kitap listesi hazırlatılmalı.

İlkokul çağlarında okunacak hikâye kitaplarından, ortaokul yıllarında okunacak romanlara ve liseli gençlerin okuması gereken kitaplara kadar, geniş bir liste hazırlama komisyonu kurulmalı. Tarih bilinci verecek kitaplar, iletişim becerilerini geliştirecek kitaplar, millî değerlerimizi ve ümmet bilincini anlatan kitaplar, kendini ve toplumu yönetme becerisi kazandıracak kitaplar, tarihimize ve medeniyetimize yön veren şahsiyetlerin anlatıldığı kitaplar gibi, geniş yelpazeli birkaç liste hazırlatılmalı.

İlaç Gibi Kitaplar…

Diyanet İşleri Başkanlığı böyle bir liste hazırlamayı ihmal ederse, gençlerin ellerine kimin, hangi kitabı, hangi amaçla verdiğini takip edemeyiz. Ne okuduklarını kontrol edemediğimiz gençlerin, nasıl düşüneceklerini de kontrol edemeyiz.

İlaç niyetine şifalı kitaplar listesi hazırlamayı ihmal edersek, ilaç görünümlü zehirli kitaplarla gençlerimizi hasta etmeye devam ederler. FETÖ ekibine iman eden ve hizmet eden gençlerin, dinî kitap görünümlü eserlerle uyutulup uyuşturulduğunu unutursak ve Diyanet yeni yetişen nesillerin ellerini boş bırakırsa, birileri gençlerin ellerine önce kendi kitaplarını verir, sonra o gençleri kullanır.

Sözün özü; Müslüman’ın eli de evi de, mabedi de kitapsız olmaz.

 

Sait Çamlıca
Eğitimci-Yazar

Kaynak Kitap

Teknoloji Çağında Cemaatlerin Bağlama Problemi

Online Sipariş:
Bu yazının alıntılandığı kitabı aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.