Dâhî Doğulmaz!

Dâhî insanların doğuştan olağanüstü yetenekleri olduğunu düşünmek, insanı tanımamak anlamına gelir. Yaratıcının insanoğluna verdiği en eşit güçlerden biri de “akıl” gücüdür Aklını doğru kullanabilen her insan, başarılı olur. Kendi dehâsının, gücünün, aklının farkında olmayan insanın başarılı olması mümkün değildir.

Tüm dünyada geçerli olan bir zekâ (IQ) araştırmasına göre, insanların %95’i orta bir zekâya sahiptir. Geriye kalan %2,5’lik kesim ileri zekâlı, yine %2,5’lik kesim geri zekâlıdır.

Zekâ özürlü olmayan her insan, dâhî olma potansiyeline sahiptir. İnsanların %97,5’lik bölümünde var olan bu muhteşem potansiyele rağmen, sadece çok küçük bir kesimin başarılı olabilmesinin iki temel sebebi vardır.

1)Birçok insan, kendi potansiyelinin farkında değil.

2)Zekânın varlığı değil, çalıştırılması insanı başarılı yapar.

Üzerinde oturduğu altın dolu sandığın içinde ne kadar büyük bir servetin olduğunu bilmeyen bir insan, başkalarının zenginliğine hayran kalır sadece. Dâhîler sandıklarının içindekilerin farkına varan ve bunu kullanan insanlardır.06

Exeter Üniversitesi profesörlerinden Michael Howe;

“Dâhîlerden gerekli dersi almıyoruz. Halbuki onlardan ders alsak, bunu kendimize ve çocuklarımıza uygulayabiliriz. Hiç kimse dâhî olarak doğmaz.?”

“Dâhîlerin hemen hepsi sosyal yönleri ağır basan, çok kararlı ve büyük bir inatla başarı sağlamak için gayret sarf eden kişilerdir. Onları farklı bir ırka mensup ve esrarengiz kişiler diye tanımlamak yanlıştır. Dâhîler kesinlikle üstün bir ırka mensup değillerdir. Dâhîlerin diğer insanlarla paylaştıkları birçok ortak yönleri vardır?”

Profesör Michael Howe, başkaları başarısızlıktan bunalıp pes etseler de dâhîlerin büyük bir inatla çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek diyor ki: “Hepsi de inanılmayacak derecede çok çalışır. Bunun aksini düşünmek, onların gayretlerini görmezlikten gelmeye   çalışmaktır?

Aynı zamanda “Dehânın Açıklaması” isimli kitabın da yazarı olan Prof. Michael Howe, dâhîlerin belli hedeflerinin olduğu kanaatinde…

Bu kişilerin imkân ve fırsatlardan en iyi şekilde faydalanmayı bildiklerini ve aynı zamanda kendilerine çok güvendiklerini belirtiyor.

Prof. Michael Howe, sözlerini şöyle sürdürüyor. “Ebeveynler ve öğretmenler, çocuklar erken yaşlarda gelişsinler diye çırpınıyorlar. Bu onlar için vazgeçilmez bir tutku olmuş. Çocukların sınavlarda çok başarılı olması elbette sevindirici ama yeterli değil. Çocukların kendilerine güvenlerinin olması derslerdeki başarılarından daha önemlidir. Çocukları aşırı derecede çalışmaya zorlamak yerine onlara kendilerine değer vermeyi öğretmeliler?

Dâhîlerin özelliklerini sıraladığımız zaman, dâhîlerde hiçbir olağanüstü özellik göremiyoruz.

1)Dâhîler, sosyal yönleri ağır basan insanlardır.

2)Dâhîler, çok kararlı ve büyük bir inatla başarı sağlamak için gayret sarf eden kişilerdir.

3) Dâhîler, başka insanlar bunalıp pes etseler de büyük bir inatla çalışmalarını sürdürürler.

4)Dâhîler, çok çalışır.

5)Dâhîlerin mutlaka hedefleri vardır.

6)Dâhîler, kendi güçlerinin farkındadır.

Bir düşünürün oğluna verdiği nasihatle bitireyim bu yazıyı:

En büyük insanların sahip olduğu nimetlere; iki kola, iki ele, iki göze ve bir beyne sahip olduğunuzun farkına varın.

İnsanlar bu donanımla başladılar ve “Yapabilirim.” dediler.

Onları incele; bilge ve yüce olanlar, senin kullandığın kaplardan yemek yerler, benzer çatal ve bıçakları kullanır, ayaklarını benzer bağcıklarla bağlar.

Yola koyulduklarında sahip oldukları her şeye sen de sahipsin.

İstersen sen de başarabilir, galip gelebilirsin.

 

Sait Çamlıca

Eğitimci – Yazar

Kaynak Kitap

Gençlik Hazinesi

Online Sipariş:
Bu yazının alıntılandığı kitabı aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.