Aklın Olmadığı Yerde Tuzak Vardır (Aralık-2015)

 

İlk kitabımı yayımladığımda, “Özgeçmişine İmam Hatip Lisesi mezunu olduğunu yazacak mısın?” diye garip bir soruyla karşılaşmıştım. Bu sorunun sebebini sonradan anladım ama konumuz bu değil. Ben “İmam Hatip Lisesi mezunu olmaktan.” her zaman gurur duydum. Bize çok şey kattığını sonradan fark etmiş olsam bile. Hem sınıfımızda hem okulumuzda neredeyse tüm cemaatlere bağlı öğrenci ve öğretmenler olduğundan, İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin, her cemaat ve tarikattan arkadaşı vardır. Bu arkadaşlar arasında da sürekli tartışmalar olur. Genelde kırıcı olmayan tartışmalardır bunlar. Çünkü tartışmadan sonra beraber maç yapar, masa tenisi oynarız.

Aynı dönemlerde İmam Hatip Lisesinde okuduğumuz bir arkadaşımla, okul bittikten sonra yaşadığımız bir tartışmayı aktaracağım. O arkadaşımın “el aldığı” hocası ölmüş, hocasının yerine, hocasının oğlu geçmişti. Zaten hocası da aynı dergâhın eski şeyhinin damadıydı. Bildiğiniz aile şirketi / aile cemaati gibi bir durum.

Hangi cemaatten bahsettiğimi sormayın. İsim değil “durum” üzerine yazmayı tercih ediyorum. İsim vermekten çekindiğim için değil. İsim verince, verdiğim isim üzerine yoğunlaşıp benzer duruma sahip olanları görmedikleri için durum merkezli yazıyorum. Kibrit çöpünü göze çok yaklaştırıp arkadaki koskoca ormanı görmeyenler gibi.

Arkadaşımla yaptığımız tartışmayı nakledeyim.

Arkadaşıma dedim ki: “Yıllardır o hocayı seviyor, sohbetlerini dinliyor, kitaplarını okuyorsun. Kendisi ölünce, yerine oğlunun geçmesini neden eleştirmiyorsun? Şeyhlik babadan evlada geçen bir miras değil ki?”

Arkadaşımın verdiği cevap beni hem şaşırttı hem güldürdü.

“Sen bu işlerden anlamazsın Sait! Bizim hocamızın hocası, torunu dünyaya gelince torununu kucağına alarak, ‘işte yeni bir şeyh doğdu’ demiş. Yani, ta o zamandan seçilmiş birisidir yeni hocamız. Bu işler mana aleminde oluyor.”

Doğuştan Şeyh!

Aile şirketi gibi çalışan cemaat ve tarikatlar var. Bir insanın, fabrikalarını evlatlarına paylaştırması çok doğaldır. Arazilerini, banka hesabındaki paraları miras olarak herkes bırakabilir evlatlarına. Ama liderlik, önderlik, şeyhlik, ehliyet gibi kavramlar, aile mirası gibi babadan oğula geçmeye başlamış, birileri de eleştirinin önüne kesmek için “Bu işler mana aleminde oluyor.” demeye devam ediyorsa, buna sessiz kalınmaz. Çünkü aklın olmadığı yerde tuzak vardır. Eğer her şey “mana âleminde” halledilebiliyorsa, Kur’an’a bile (haşa) ihtiyaç kalmaz.

Doğuştan Kutsal!

Doğuştan kutsal olma kavramı, Yahudilerin inancında vardır. İslam inancında, soy değil amel önemlidir. Aile bağları insanı kurtarsaydı, Hz. Nuh oğlunu gemiye alır, alamasa bile Hz. Nuh’un oğlu olmak kurtuluşuna vesile olurdu. Kimin oğlu / kızı olduğun değil, nasıl yaşadığın önemlidir. Amel defterin ve âhirette vereceğin hesap için çalışmıyorsan, şeyh sülâlesinden gelmeyi bırakın, Peygamber soyundan bile gelseniz, özel bir muamele görmezsiniz. Amiyane tabirle söylemek gerekirse; adam olmadıktan sonra, seyyid olmak kimseyi kurtarmaz.

Yeni Nesli Uyutamıyorlar

“Gençlerde iş yok!” diyen hiç kimseye katılmadığımı sürekli vurgularım. Yeni nesil gençleri nasıl isimlendirirlerse isimlendirsinler. İster “Y” Kuşağı desinler ister “Z” kuşağı. Benim için yeni neslin bilinci ve elindeki fırsatlar önemlidir. Yeni yetişen neslin elinde her türlü alternatif fikri ve düşünceyi dinleyebileceği teknoloji var. Daha önemlisi yıkanmamış beyinleri var. Farklı düşünceleri dinleyip aklını kullanan yeni nesli kandıramıyorlar.

Yeni neslin bu özelliğini fark ettikleri için olsa gerek, bazı şeyh sözcüleri, müritlerine “O hocaları sakın okumayın! Hiçbir sohbetlerini internetten bile olsa sakın dinlemeyin! Okur veya dinlerseniz aklınız karışır!” diyorlar. Dinlerseler veya okursalar düşüneceklerini, düşününce hakikate ulaşacaklarını biliyorlar.

Ne yaparsa yapsınlar, istedikleri kadar uçar-kaçar hikâye veya menkıbeler anlatsınlar, yeni nesil kanmıyor. Kuran aklını kullanmayanları pislik içinde bıraktığı hâlde, “Akıl bu işlere ermez” diyerek, aklı kullanmayı aşağılıyorlar.

Boşuna çırpınmasınlar!

Gençler teknolojiyi kullanıyor.

Gençler aklını kullanıyor.

Sevgili Gençler! “Bu işlere mana aleminde karar veriliyor.” diyerek sizi uyutmalarına izin vermeyin. Unutmayın ki, Aklın olmadığı yerde tuzak vardır.

 

Sait Çamlıca
Eğitimci-Yazar

Kaynak Kitap

Teknoloji Çağında Cemaatlerin Bağlama Problemi

Online Sipariş:
Bu yazının alıntılandığı kitabı aşağıdaki sitelerden satın alabilirsiniz.